ERDEK’
TE BİR BANK ÜZERİNDE…
‘’Biz bu şafak vaktinin neresindeyiz,
Öyle bir umut gibi
gelip geçecek
Yalnızım yalnızsın,
bize kim gülümseyecek’’ edip cansever
Yaz gecelerinin
serinliği benzemiyor hiçbir şeye. Biraz teninde
ürperme hissediyorsun, yumuşacık, tenini yalayıp geçiyor usulcacık. Sanki
sevgilinin nefesi ensende, ürpertiyor kalbini…
Gece yürüyorum
bende Kurbağalı sahilinde, tekneler dizilmiş birer birer, gökyüzünün yıldızları denize inmiş gibi.
Salınarak göz kırpıyorlar sahildeki insanlara.
İnsanlar
atmış kendini sokağa, evler sıcak besbelli, şezlonglar ellerinde, yayılmışlar
sahile, bazılarında termosta çay, bazılarında
bira, gençler ise kumsalda, elinde gitar kıvırcık saçlı da, Akdeniz akşamlarını
söylemiyorlar ama burada Akdeniz akşamları gitmez değil mi?
Vay vay,
OLMASA MEKTUBUM’U söylüyorlar, yeni türküden. En sevdiklerimden. Biraz
durup dinliyorum.
‘’ Olmasa mektubun, yazdıkların olmasa, …’’
Eskiden
mektup yazardık değil mi? ‘’ Bizim
buralarda havalar güzel, sizin oralar nasıl. Büyüklerin ellerinden, küçüklerin
gözlerinden öperim ‘’Şimdi vatsap’ta ‘’OK.CNM.’’’ lı ruhsuz yazışmalarla
mutlu muyuz acaba?
Deniz her
zaman gündüzden daha temizdir buralarda geceleri. Taşları sayabilirsiniz bir bir.
Balıklar da geziyor hala, uyur mu acaba balıklar?
Yaşasın boş bir
bank. En büyük ve köklü icraatı Erdek belediyesinin. Kırık bankları yeniledi, buna da şükür mü demeli ki?
Omé sigaramı
yakıcam bir tane, hiç kızmayın, iyi gider burada.
Tam
üfleyecektim ki bütün içimdeki dertler ve sıkıntılarla birlikte dışarıya, yaşlı
bir teyzecik gelip oturmaz mı yanıma.
‘’Çok
mu dertlisin kızım, derdini alacak mı bu sigara’’ demez mi, bir de
bana.
Nasıl
anlatırım şimdi ona, aradı bir içiyorum, falan filan diye.
Demedim, mazeret
öne sürmedim. ‘’İçiyorum işte, bu manzara, bu koy, bu teknelerin ışıkları içirtiyor
bana.’’
‘’eşimde
içti, içti, sevindi içti, dertlendi içti, işsiz kaldı içti, beni dövdü, sonra
dövdüğü için üzüldü yine içti, ben terk edemedim ama sonunda ciğerleri de onu terk
etti’’
‘’ bir
tutam nefese muhtaç gitti öbür dünyaya’’ demez mi?
Haydiii…
Dumanı hep dışarıya
üfleyen ben, derin bir nefes aldım, ciğerlerimi patlatana kadar,
Sonra da hemen
attım yere sigarayı, ezdim de ezdim.
‘’Tamam,
teyzeciğim, sen üzülme, bak içmiyorum işte’’ dedim
Birden dalıp
gitti
‘’Ama
oğlum da çok içiyor ne yazık ki ’’
‘‘ Ama
ne yapsın ki dört duvar arasında, hapiste kendisi, 1 yıl oldu’’ demez
mi?
Ne deşmek
istiyorum yaralarını, ne de ilgisiz kalmak yaralarına. Yine bilemeyenlerdenim ne
yapacağımı.
‘’karısının isteklerini bir türlü karşılayamadı. Çok dedim, ‘’oğlum başını derde sokar bu kadın’’ ,diye ama ‘’kıskanıyormuşum’’öyle
dedi hep oğluma. ‘’Çalıştığı yeri soymuş ‘’dediler, para yetiştirebilsin karısına
diye. Oğlum hapise girince, karısı da terk etti tabi ki onu, 2 çocuğu da bana
kaldı. Ne yapacağım acaba bu halimle, iki çocukla, biri de özürlü’’ de deyiverince baktım ki hikâye uzun
hem de çok uzun ve belli ki ben olmasam yanında kendi kendiyle konuşacak. Erdek
sahillerinde ki birçok yaşlı gibi.
Uzattım ona
da bir Omé, baktı yüzüme,
BİLMEZLER, yalnız yaşamayanlar
Nasıl korku verir yalnızlık insana
İnsan nasıl konuşur kendisiyle;
Nasıl koşar aynalara,
Bir cana hasret ,
Bilmezler.O.V.K
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhAPxm3zN8bIY5lFgwH__STigM6Kquq9SQGLhC6s9mb6wqbBOUqFBwuIjQL_cutmTHM5ssbVJx1UbcZUCBWnma0S-rRe3_wr4UazvOUCXi0VTLFNkp3NxBEm1hkq0RL8CuqRqsVdNPh6K_a/s400/erdekte+bank%25C4%25B1n+%25C3%25BCzerinde.jpg)
07.07.2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder