21 Temmuz 2018 Cumartesi

DİPSİZ KUYU : MİLLİ EĞİTİM



DİPSİZ KUYU: MİLLİ EĞİTİM 


Ne gençlerden, ne çocuklardan,
Bir yakınmam yok.
Arap’ın dediği doğru:
‘’çocuk mazbut ‘’
Memleketse görülüyor işte
Güllük gülistanlık.
Ne var ki güllerin dikeni çok!  Rıfat Ilgaz

Türkiye’ de ilk defa uygulanacak olan Başkanlık sisteminin ilk Milli Eğitim Bakanı, ancak iktidardaki AKP’ nin 7. Milli Eğitim Bakanı olarak Ziya Selçuk atanmış bulunuyor.

Daha önce AKP’nin ilk Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu  döneminde Talim Terbiye Kurulu.Başkanı olarak göreve getirilmişti. Ama Erkan Mumcu görevden alınıp yerine Hüseyin Çelik getirilince bir  çok  konuda anlaşamayıp görevinden ayrılmıştı.

Kendisi Eğitim Fakültesi mezunu olup, Rehberlik ve Psikoloji dallarında eğitim alıp, profesörlüğe kadar yükselmiş , aynı zaman da da eğitim seminerlerinin baş aktörlüğünü yapmıştır.Bu arada Özel sektöre de girmiş ve Özel Maya Okullarını kurmuştur.Yani kısaca kendisi eğitimin her alanında yer almıştır.

‘’Biz aslında bilimi, aklı, sanatı, sporu, ahlakı konuşacağız. İnsan temelli bir eğitim anlayışı kuracağız. Eğitim önce evrensel seviyede kurulur ‘’ deyiverdi daha ilk gününde.
‘’Ülkemizde doğan her çocuk kaybedilmeyecek kadar değerli’’ dedi bir de arkasından.

Acaba haberi var mıydı? ‘’ çocuklar çok değerli, çocuklar ölmesin’’ diyenler hapise atılıyordu bu ülkede. 

Geçmişi ile söyledikleri ile Partisinin ideolojisi nasıl uyum sağlayacaktı acaba?

Sayın Milli Eğitim Bakanı bu sözleri söylerken,

Kendisini bu bakanlığa getiren partisi ise 16 yılda Milli Eğitim’ de ne istediğine karar verememiş ve Milli Eğitimi YAP-BOZ tahtasına çevirmiştir.

Haksızlık etmeyelim, sadece AKP dönemi için geçerli değildi Milli Eğitim’ de oynanan oyunlar, değişmeler, düzeltmeler, ne derseniz deyin artık siz.

’Nasıl bir gelecek ‘’ sorusuna cevap olarak her dönemde önce Milli Eğitim ‘ e el atılmıştır. Çünkü Milli Eğitim iktidarların arka bahçesi olmuştur. İdeolojileri doğrultusunda bir nesil yaratmak amaç olmuştur her birinde ve her bir dönemde.

80 öncesi MC hükümetleri döneminde ve o dönemin bütün iktidarlarında eğitim enstitüleri 3.5 ayda öğretmen yetiştirmişlerdir. O dönemin Milli Eğitim Bakanları ‘’o dönemde bu zorunluluktu ‘’ demişlerdir.

80 sonrası ise  Paşaların elindeki Milli Eğitim sistemi  Atatürkçülük kavramlarını kıyıya ,köşeye, saçma sapan her yere sıkıştırmaya kalkıp en Atatürkçü öğretmenlere bile ‘’ bunların amacı Atatürk’ten soğutmak mı insanları ‘’ dedirtmiştir.

Anap ve sonrası ise anlatılacak gibi değil, yani takip etmek mümkün değildir artık  değişimleri.

Her gelen iktidar, hatta 16 yıllık iktidarın her gelen bakanı kendi kendilerine muhalefet yapıp,bir öncekinin icraatlarını beğenmeyip devrim, değişim, yenilik ,reform diyerek eskiyi yakıp, yıkıp bir şeyler yapmaya çalışmışlardır.

Örneğin 2012’ de sınava 3 hafta kala AOBP  yerine OBP getirilmiştir.(teknik ayrıntıya girmeye gerek yok. Burada önemli olan malum 3 hafta kalan sözcüğü)
74-75 yıllarında 2 basamaklı olan üniversite giriş sınavları,
76- 80 tek oturum
81 sonrası tekrar 2 basamak,
99 da tek basamak,
2010 sonrası tekrar çift basamak……( Yazarken bile Yanlışlıklar yapmamak mümkün değil )
Bu arada 1999 ÖSS sınav sorularının çalınması ile sınavların iptali,
Sonra sık sık sınav sorularının çalınmasının  normale dönüşmesi .Toplu kopya olayları, Polis akademisi çalınan soruları, 2010 AÖ sınav sorularının çalınması….

İşte o zaman ‘’yöneticimiz uyuyor mu’’,diye kimse bağırmıyormuş, kim çalıyormuş, kimse bilmiyormuş. Pardon aslında herkes biliyormuş da , herkes kol kola imiş de… Aman o konulara girmeyelim, vallahi vatan haini oluruz.

Çok uzayacak ama liselere giriş sınavlarını unutmayalım. LGS, OKS, SBS, TEOG, LGS…( TEOG bir gecede Sayın Cumhurbaşkanının isteği doğrultusunda kaldırılmıştı. Milli Eğitim Bakanı mı? Vallahi unuttuk onu)


Bütün bunlar yapılan değişimin gözle görünen teknik kısımlarıdır . Göz önünde olan, duyurulan ve uygulanan.

Şimdi yeni Milli Eğitim  Bakanımız ‘’ Evrensel Eğitim ‘’ deyiverince bir durakladı tabi ki insanlar.

Evrensel Eğitim: ırk, dil,din,cins ya da yetenek, renk gözetmeden, herkese sunulan eğitim sistemi.Demokratik, özgürlükçü, düşündüren…

Henüz dün müfredattan çıkarılan Evrim Teorisi tekrar yerini alır mı ki diye , düşünüverdi umutlu insanlar,
Henüz dün müfredata eklenen cihat kavramı geliverdi insanların aklına.
Henüz dün ‘’cihat bilmeyen çocuğa matematik öğretilmez’’ diyenlerle nasıl beraber olacağını merak ediverdi insancıklar.
Evrensel Eğitimin temeli olan felsefe grubu derslerinin gittikçe azaltılıp, seçmeli hale getirilmesi konularında neler yapabileceğini,
Lise tercihlerine İmam Hatip Liselerinin zorunlu yazılması konusunda ne düşündüğünü...
Merak ediverdi insanlar, umut kırıntısı bekleyen  insancıklar.

Merak ediliyor ve de yapacakları büyük bir dikkatle izleniyor tabi ki…

Beklenti büyük, umutlar zirvede…

İşinin çok zor olacağı bellidir Sayın Bakan’ın.

Dipsiz bir kuyunun başında.
İdeolojiden uzak,
Mutlu  çocuklar diyarına









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder