DİPSİZ KUYU: MİLLİ EĞİTİM
Ne gençlerden, ne
çocuklardan,
Bir yakınmam yok.
Arap’ın dediği doğru:
‘’çocuk mazbut ‘’
Memleketse görülüyor
işte
Güllük gülistanlık.
Ne var ki güllerin
dikeni çok! Rıfat Ilgaz
Türkiye’ de ilk defa uygulanacak olan Başkanlık sisteminin
ilk Milli Eğitim Bakanı, ancak iktidardaki AKP’ nin 7. Milli Eğitim Bakanı
olarak Ziya Selçuk atanmış bulunuyor.
Daha önce AKP’nin ilk Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu döneminde Talim Terbiye Kurulu.Başkanı olarak
göreve getirilmişti. Ama Erkan Mumcu görevden alınıp yerine Hüseyin Çelik
getirilince bir çok konuda anlaşamayıp görevinden ayrılmıştı.
Kendisi Eğitim Fakültesi mezunu olup, Rehberlik ve Psikoloji
dallarında eğitim alıp, profesörlüğe kadar yükselmiş , aynı zaman da da eğitim
seminerlerinin baş aktörlüğünü yapmıştır.Bu arada Özel sektöre de girmiş ve Özel Maya Okullarını kurmuştur.Yani kısaca kendisi eğitimin her alanında yer almıştır.
‘’Biz aslında bilimi, aklı, sanatı, sporu, ahlakı konuşacağız.
İnsan temelli bir eğitim anlayışı kuracağız. Eğitim önce evrensel seviyede
kurulur ‘’ deyiverdi daha ilk gününde.
‘’Ülkemizde doğan her çocuk kaybedilmeyecek kadar değerli’’
dedi bir de arkasından.
Acaba haberi var mıydı? ‘’ çocuklar çok değerli, çocuklar
ölmesin’’ diyenler hapise atılıyordu bu ülkede.
Geçmişi ile söyledikleri ile Partisinin ideolojisi nasıl
uyum sağlayacaktı acaba?
Sayın Milli Eğitim Bakanı bu sözleri söylerken,
Kendisini bu bakanlığa getiren partisi ise 16 yılda Milli Eğitim’
de ne istediğine karar verememiş ve Milli Eğitimi YAP-BOZ tahtasına
çevirmiştir.
Haksızlık etmeyelim, sadece AKP dönemi için geçerli değildi
Milli Eğitim’ de oynanan oyunlar, değişmeler, düzeltmeler, ne derseniz deyin
artık siz.
‘’Nasıl bir gelecek ‘’ sorusuna cevap olarak her dönemde
önce Milli Eğitim ‘ e el atılmıştır. Çünkü Milli Eğitim iktidarların arka
bahçesi olmuştur. İdeolojileri doğrultusunda bir nesil yaratmak amaç olmuştur
her birinde ve her bir dönemde.
80 öncesi MC hükümetleri döneminde ve o dönemin bütün
iktidarlarında eğitim enstitüleri 3.5 ayda öğretmen yetiştirmişlerdir. O
dönemin Milli Eğitim Bakanları ‘’o dönemde bu zorunluluktu ‘’ demişlerdir.
80 sonrası ise Paşaların
elindeki Milli Eğitim sistemi Atatürkçülük kavramlarını kıyıya ,köşeye,
saçma sapan her yere sıkıştırmaya kalkıp en Atatürkçü öğretmenlere bile ‘’
bunların amacı Atatürk’ten soğutmak mı insanları ‘’ dedirtmiştir.
Anap ve sonrası ise anlatılacak gibi değil, yani takip etmek
mümkün değildir artık değişimleri.
Her gelen iktidar, hatta 16 yıllık iktidarın her gelen
bakanı kendi kendilerine muhalefet yapıp,bir öncekinin icraatlarını beğenmeyip
devrim, değişim, yenilik ,reform diyerek eskiyi yakıp, yıkıp bir şeyler yapmaya
çalışmışlardır.
Örneğin 2012’ de sınava 3 hafta kala AOBP yerine OBP getirilmiştir.(teknik ayrıntıya
girmeye gerek yok. Burada önemli olan malum 3 hafta kalan sözcüğü)
74-75 yıllarında 2 basamaklı olan üniversite giriş
sınavları,
76- 80 tek oturum
81 sonrası tekrar 2 basamak,
99 da tek basamak,
2010 sonrası tekrar çift basamak……( Yazarken bile Yanlışlıklar
yapmamak mümkün değil )
Bu arada 1999 ÖSS sınav sorularının çalınması ile sınavların
iptali,
Sonra sık sık sınav sorularının çalınmasının normale dönüşmesi .Toplu kopya olayları, Polis
akademisi çalınan soruları, 2010 AÖ sınav sorularının çalınması….
İşte o zaman ‘’yöneticimiz uyuyor mu’’,diye kimse
bağırmıyormuş, kim çalıyormuş, kimse bilmiyormuş. Pardon aslında herkes
biliyormuş da , herkes kol kola imiş de… Aman o konulara girmeyelim, vallahi
vatan haini oluruz.
Çok uzayacak ama liselere giriş sınavlarını unutmayalım.
LGS, OKS, SBS, TEOG, LGS…( TEOG bir gecede Sayın Cumhurbaşkanının isteği
doğrultusunda kaldırılmıştı. Milli Eğitim Bakanı mı? Vallahi unuttuk onu)
Bütün bunlar yapılan değişimin gözle görünen teknik
kısımlarıdır . Göz önünde olan, duyurulan ve uygulanan.
Şimdi yeni Milli Eğitim
Bakanımız ‘’ Evrensel Eğitim ‘’ deyiverince bir durakladı tabi ki
insanlar.
Evrensel Eğitim: ırk, dil,din,cins ya da yetenek, renk
gözetmeden, herkese sunulan eğitim sistemi.Demokratik, özgürlükçü, düşündüren…
Henüz dün müfredattan çıkarılan Evrim Teorisi tekrar yerini
alır mı ki diye , düşünüverdi umutlu insanlar,
Henüz dün müfredata eklenen cihat kavramı geliverdi insanların aklına.
Henüz dün müfredata eklenen cihat kavramı geliverdi insanların aklına.
Henüz dün ‘’cihat bilmeyen çocuğa matematik öğretilmez’’
diyenlerle nasıl beraber olacağını merak ediverdi insancıklar.
Evrensel Eğitimin temeli olan felsefe grubu derslerinin
gittikçe azaltılıp, seçmeli hale getirilmesi konularında neler yapabileceğini,
Lise tercihlerine İmam Hatip Liselerinin zorunlu yazılması
konusunda ne düşündüğünü...
Merak ediverdi insanlar, umut kırıntısı bekleyen insancıklar.
Merak ediverdi insanlar, umut kırıntısı bekleyen insancıklar.
Merak ediliyor ve de yapacakları büyük bir dikkatle
izleniyor tabi ki…
Beklenti büyük, umutlar zirvede…
İşinin çok zor olacağı bellidir Sayın Bakan’ın.
Dipsiz bir kuyunun
başında.
İdeolojiden uzak,
Mutlu çocuklar diyarına…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder