12 Eylül 2018 Çarşamba

OKULLAR AÇILIYORKEN -3-





OKULLAR AÇILIYORKEN -3-

DÜNYA ÜLKELERİ ARASINDA EĞİTİMDE NEREDEYİZ?

Dünya’ da 2018 yılı itibariyle eğitimde ülkelerin başarı sıralaması şöyle saptanmış:

1. Güney Kore           6. Birleşik Krallık
2.  Japonya                 7. Kanada
3.  Singapur                8. Hollanda
4. Hong Kong             9. İrlanda
5. Finlandiya              10.Polonya

Türkiye ise Dünya Ekonomik Forumunun dünyanın en nitelikli eğitimli sıralamasında 134 ülke arasında 104. olmuştur. (18.mayıs.2017. Abbas Güçlü eğitim ajansı)

Özellikle Güney Kore 2012 yılından beri 1.liği hiçbir ülkeye kaptırmamaktadır.

Güney Kore’ de eğitim’ e bir göz atsak mı acaba: Özet olarak DAYANIKLILIK VE ÇOK ÇOK ÇOK ÇALIŞMAK.
Öğrenciler başarılı olmak için muazzam ve acımasız bir baskı altında yaşıyorlar. Yetenekten ziyade, çok çalışmaya veya çalışkanlığa inanılıyor. Başarısızlık için hiç bir bahane kabul edilmiyor. Çocuklar yıl boyunca hem okulda, hem de okul dışında özel öğretmenler ile ders çalışıyorlar.’’ Eğer çok çalışırsanız, yeterince zeki olabilirsiniz’’inancına sahipler.  Kültür ve geleneklerinde uyumlu olmak ve düzeni kutsamak olduğu için çalışmak için gördükleri bu baskı Koreli çocuklar için bir sıkıntı yaratmıyor. Okul temizliğini çoğu uzak doğu ülkesinde olduğu gibi kendileri yapıyor.
Dünyanın En Zeki Çocukları kitabının yazarı AMANDA Ripley ‘’Eğer ortalama bir Amerikan Eğitimi ile ortalama bir Kore Eğitimi arasında seçim yapmak zorunda kalsaydım, istemeden de olsa Kore modelini seçerdim’’ diyor.
Güney Kore de de başarının yolu sınavlardan geçiyor. Aynı ülkemizde olduğu gibi aileler sınav sırasında çocukları için dua ediyorlar.


FİNLANDİYA’ daki sisteme de bir göz atalım isterseniz: Finlandiya eğitim modeli ise  bir ÜTOPYA.  Düşük maliyet ile kısa okul saatleri ile yüksek akademik başarıyı;  bireyselliğe ve bağımsızlığa önem veren , öğrenciye kendi programını düzenleme sorumluluğu yükleyen eğitim anlayışı  ile bol boş zaman, eğlenerek öğrenmeyi birleştiren anlayışı ile tam bir ÜTOPYA.  G.Koredekinin aksine başarı sınav ile ölçülmüyor. Hatta ilk  6 yıl  hiç not verilmiyor öğrencilere. Eğitimin amacı kişilik yaratmak. İçsel motivasyon ve bireyselliğin peşinden gitmeye değer veren bir sistem. Müfredat dışı etkinliklerle zenginleştirilmiş bir okul gününün geçirilmesi tek amaç.  Finliler en iyi öğrenmenin sınıf dışında gerçekleştiğine inanıyorlar. Lise eğitiminde öğrencilerin aldığı derslerin 3’te biri seçmeli. Öğrenciler hangi yeterlilik sınavına gireceğine kendileri karar veriyorlar.  Özel okul yok, ‘’ herkes için eşit imkanlar sağlamak ‘’ eğitimin amacı.


Görüldüğü üzere  en başarılı iki ülke, ama sistemleri tamamen farklı iki ülke.

’yabancı bir müfredat uygulamanın hiçbir anlamı yoktur’’ diyor M.Q’SULLİVAN.

Zira eğitim sistemleri mutlaka ulusal ve kültürel kimliği barındırmalıdır. Güney Kore’nin  uzak doğu kültürünün getirdiği düzen, birlik ve beraberlik kavramı ve çalışma eşiklerinin yüksek olması ile Finlerin özgürlükçü yaşam tarzı kendilerine uygun bir eğitim sistemi yaratmış ve dolayısıyla da başarılı olmuşlardır.

Buna rağmen G.Kore ile Finlandiya EĞİTİM SİSTEMİNDE temel 2 ortak nokta vardır.

BİRİNCİSİ ÖĞRETMEN’ İN DEĞERİ. 
İki ülke de de  Öğretmenlere ve akademik başarılarına derin bir saygı duyulmaktadır. Tüm öğretmenlerin en az bir master derecesi vardır. Finlandiya’ da öğretmenlik için yapılan  eğitim başvurularının sadece 10’da biri kabul görmektedir. Çok detaylı incelemelerden geçirilen adaylar kabul edilmektedir.  70’ Lİ yıllarda öğretmen okullarının iyi öğretmen yetiştiremediği düşünülerek % 80’ i kapatılmış ve geriye sadece en iyi eğitim programı veren üniversiteler bırakılmıştır. Bu da öğretmenlerin ülkedeki statüsünü ve ülkede eğitimdeki başarının seviyesini artırmıştır.
Öğretmenler 1 yılda 600 saat ders vermektedir. Geriye kalan zamanlarını mesleki gelişim, iş arkadaşları, öğrenciler ve velilerle bir araya gelmeye ayırmaktadrlar.


Güney Kore' de ise öğretmenlik hayal gibi. Zengin ve popüler olmanın en iyi yolu öğretmen olmak. Sınava bağlı bir eğitim sisteminin getirisi olarak öğretmenlik  her zaman revaçta bir meslek olarak kabul görüyor.  Öğretmenlerin yıllık kazancı  4 milyon doları bulabiliyor. (Türkiye'de 21 bin dolar) Digital ortamda, internet ortamında ders veren ve binlerce öğrenciye ulaşabilen öğretmenler müthiş saygı görüyor, ilahlaştırılıyor.

İKİNCİSİ EĞİTİME AYRILAN PAY
Öğrenci başına yıllık eğitim harcamaları oranı: G.Kore 6,523 dolar, Finlandiya 8,522 dolar, Türkiye 2,099 dolar…

Finlandiya’da kişi başına düşen GSMH 35 bin dolar, Türkiye’ de 10 bindolar

Finlandiya’da nüfus 5,5 milyon, Türkiye 78 milyon ( nüfus planlamasına giremiyorum, şu an hala 3 çocuktayız değil mi?)  

Finlandiya’da Eğitime GSMH’ dan ayrılan oran % 12, Türkiye’ de %4,3

Finlandiya’ da toplam 550 bin civarındaki öğrenci için ayrılan bütçe 20 milyar Euro, Türkiye’ de 18 milyonu bulan 
öğrenci için ayrılan bütçe 76 milyar LİRA( M.E. B Müsteşarlığı.27.09.2016.)


OECD ülkeleri MATEMATİK eğitimi için her yıl toplam 230 milyar dolara yakın bütçe ayırıyor. Matematik Eğitimi başarılı olmanın altın anahtarı olarak görülüyor. Matematik eğitiminde üst sıralarda yer alan ülkelerin dünya ekonomisindeki pastadan daha büyük pay aldıkları ise bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor.

NOT:Türkiye 2018 Üniversite  Giriş TYT sınavında Temel MATEMATİK doğru cevap oranı: 40 soruda 5,642
                                  AYT sınavında MATEMATİK doğru cevap oranı: 40 Soruda 3,9

Sayısal değerlere ve harcanan paralara bakınca çok fazla söz söylemek lüzumsuz gelecektir değil mi?
O halde ideolojik eğitimden elimizi çektikten sonra,  öğrenci başına düşen bütçeyi artırmak şarttır.
Nitelikli öğretmen yetiştirmek ise olmazsa olmazlardandır.( bu da tek bir yazı konusudur)







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder