OKULLAR AÇILIYORKEN -3-
DÜNYA ÜLKELERİ ARASINDA EĞİTİMDE
NEREDEYİZ?
Dünya’ da
2018 yılı itibariyle eğitimde ülkelerin başarı sıralaması şöyle saptanmış:
1. Güney Kore 6. Birleşik Krallık
2. Japonya 7. Kanada
3. Singapur 8. Hollanda
4. Hong Kong
9. İrlanda
5. Finlandiya 10.Polonya
Türkiye ise Dünya Ekonomik Forumunun dünyanın en nitelikli eğitimli sıralamasında 134 ülke arasında 104. olmuştur. (18.mayıs.2017. Abbas Güçlü eğitim ajansı)
Türkiye ise Dünya Ekonomik Forumunun dünyanın en nitelikli eğitimli sıralamasında 134 ülke arasında 104. olmuştur. (18.mayıs.2017. Abbas Güçlü eğitim ajansı)
Özellikle
Güney Kore 2012 yılından beri 1.liği hiçbir ülkeye kaptırmamaktadır.
Güney Kore’ de eğitim’ e bir göz
atsak mı acaba: Özet
olarak DAYANIKLILIK VE ÇOK ÇOK ÇOK ÇALIŞMAK.
Öğrenciler
başarılı olmak için muazzam ve acımasız bir baskı altında yaşıyorlar.
Yetenekten ziyade, çok çalışmaya veya çalışkanlığa inanılıyor. Başarısızlık için
hiç bir bahane kabul edilmiyor. Çocuklar yıl boyunca hem okulda, hem de okul
dışında özel öğretmenler ile ders çalışıyorlar.’’ Eğer çok çalışırsanız,
yeterince zeki olabilirsiniz’’inancına sahipler. Kültür ve geleneklerinde uyumlu olmak ve düzeni
kutsamak olduğu için çalışmak için gördükleri bu baskı Koreli çocuklar için bir
sıkıntı yaratmıyor. Okul temizliğini çoğu uzak doğu ülkesinde olduğu gibi
kendileri yapıyor.
Dünyanın En Zeki
Çocukları kitabının yazarı AMANDA Ripley ‘’Eğer ortalama bir Amerikan Eğitimi
ile ortalama bir Kore Eğitimi arasında seçim yapmak zorunda kalsaydım,
istemeden de olsa Kore modelini seçerdim’’ diyor.
Güney Kore de
de başarının yolu sınavlardan geçiyor. Aynı ülkemizde olduğu gibi aileler sınav
sırasında çocukları için dua ediyorlar.
FİNLANDİYA’ daki sisteme de bir göz
atalım isterseniz:
Finlandiya eğitim modeli ise bir
ÜTOPYA. Düşük maliyet ile kısa okul saatleri
ile yüksek akademik başarıyı; bireyselliğe
ve bağımsızlığa önem veren , öğrenciye kendi programını düzenleme
sorumluluğu yükleyen eğitim anlayışı ile bol
boş zaman, eğlenerek öğrenmeyi birleştiren anlayışı ile tam bir ÜTOPYA. G.Koredekinin aksine başarı sınav ile ölçülmüyor. Hatta ilk 6 yıl hiç not verilmiyor öğrencilere. Eğitimin amacı kişilik yaratmak. İçsel motivasyon ve bireyselliğin peşinden
gitmeye değer veren bir sistem. Müfredat dışı etkinliklerle zenginleştirilmiş
bir okul gününün geçirilmesi tek amaç. Finliler en iyi öğrenmenin sınıf dışında
gerçekleştiğine inanıyorlar. Lise eğitiminde öğrencilerin aldığı derslerin 3’te
biri seçmeli. Öğrenciler hangi yeterlilik sınavına gireceğine kendileri karar
veriyorlar. Özel okul yok, ‘’ herkes için
eşit imkanlar sağlamak ‘’ eğitimin amacı.
Görüldüğü üzere en başarılı iki ülke, ama sistemleri tamamen farklı iki ülke.
‘’yabancı bir müfredat uygulamanın hiçbir anlamı
yoktur’’ diyor M.Q’SULLİVAN.
Zira eğitim
sistemleri mutlaka ulusal ve kültürel kimliği barındırmalıdır. Güney Kore’nin uzak doğu kültürünün getirdiği düzen, birlik ve beraberlik kavramı ve çalışma eşiklerinin yüksek
olması ile Finlerin özgürlükçü yaşam tarzı kendilerine uygun bir eğitim sistemi
yaratmış ve dolayısıyla da başarılı olmuşlardır.
Buna rağmen G.Kore ile
Finlandiya EĞİTİM SİSTEMİNDE temel 2 ortak nokta vardır.
BİRİNCİSİ ÖĞRETMEN’ İN DEĞERİ.
İki ülke de de Öğretmenlere ve akademik başarılarına derin bir
saygı duyulmaktadır. Tüm öğretmenlerin en az bir master derecesi vardır. Finlandiya’ da öğretmenlik için yapılan eğitim
başvurularının sadece 10’da biri kabul görmektedir. Çok detaylı incelemelerden
geçirilen adaylar kabul edilmektedir. 70’
Lİ yıllarda öğretmen okullarının iyi öğretmen yetiştiremediği düşünülerek % 80’
i kapatılmış ve geriye sadece en iyi eğitim programı veren üniversiteler
bırakılmıştır. Bu da öğretmenlerin ülkedeki statüsünü ve ülkede eğitimdeki başarının
seviyesini artırmıştır.
Öğretmenler
1 yılda 600 saat ders vermektedir. Geriye kalan zamanlarını mesleki gelişim, iş
arkadaşları, öğrenciler ve velilerle bir araya gelmeye ayırmaktadrlar.
Güney Kore' de ise öğretmenlik hayal gibi. Zengin ve popüler olmanın en iyi yolu öğretmen olmak. Sınava bağlı bir eğitim sisteminin getirisi olarak öğretmenlik her zaman revaçta bir meslek olarak kabul görüyor. Öğretmenlerin yıllık kazancı 4 milyon doları bulabiliyor. (Türkiye'de 21 bin dolar) Digital ortamda, internet ortamında ders veren ve binlerce öğrenciye ulaşabilen öğretmenler müthiş saygı görüyor, ilahlaştırılıyor.
İKİNCİSİ EĞİTİME AYRILAN PAY…
Öğrenci
başına yıllık eğitim harcamaları oranı: G.Kore 6,523 dolar, Finlandiya 8,522 dolar,
Türkiye 2,099 dolar…
Finlandiya’da
kişi başına düşen GSMH 35 bin dolar, Türkiye’ de 10 bindolar
Finlandiya’da
nüfus 5,5 milyon, Türkiye 78 milyon ( nüfus planlamasına giremiyorum, şu an hala 3 çocuktayız değil mi?)
Finlandiya’da
Eğitime GSMH’ dan ayrılan oran % 12, Türkiye’ de %4,3
Finlandiya’
da toplam 550 bin civarındaki öğrenci için ayrılan bütçe 20 milyar Euro,
Türkiye’ de 18 milyonu bulan
öğrenci için ayrılan bütçe 76 milyar LİRA( M.E. B
Müsteşarlığı.27.09.2016.)
OECD
ülkeleri MATEMATİK eğitimi için her yıl toplam 230 milyar dolara yakın bütçe
ayırıyor. Matematik Eğitimi başarılı olmanın altın anahtarı olarak görülüyor.
Matematik eğitiminde üst sıralarda yer alan ülkelerin dünya ekonomisindeki
pastadan daha büyük pay aldıkları ise bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor.
NOT:Türkiye 2018
Üniversite Giriş TYT sınavında Temel MATEMATİK
doğru cevap oranı: 40 soruda 5,642
AYT sınavında
MATEMATİK doğru cevap oranı: 40 Soruda 3,9
Sayısal değerlere ve harcanan
paralara bakınca çok fazla söz söylemek lüzumsuz gelecektir değil mi?
O halde ideolojik eğitimden elimizi çektikten
sonra, öğrenci başına düşen bütçeyi
artırmak şarttır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder