BEYAZ SAYFA VE O SAYFAYI KARALAYAN SÜLEYMAN SOYLU
Seçimden
sonraki ilk yazı, yeni bir defterin, bembeyaz ilk sayfasına yazılacak bir yazı gibi
olmalıdır değil mi?
Umutlar,
mutluluk veren kelimeler, huzuru hissettiren cümleler ile dolu olmalıdır satır
satır.
Hatta araya
bir şiir bile sıkıştırılabilir:
‘’güzel
günler göreceğiz çocuklar’’diye.
Şimdi
umutlanma zamanıdır değil mi?
Aynı marketten
alışveriş yapan, aynı manavdan aynı hormonlu domatesi alan
Aynı yağmurda
ıslanan, aynı sel baskınında sürüklenen,
Aynı depremde
çöken binanın altında kalan,
Aynı grizu
patlamasında madende boğulan,
Aynı hayalleri
kuran, çocukları üniversitede okuyacak, adam olacak olan,
Aynı
gözyaşını döküp, çocuğunu askere gönderirken ‘’ya dönmezse’’ diyen,
Aynı
toprakta yaşayan, aynı havayı soluyan,
Ama yazamayız
işte, yazdırmazlar bir türlü, aynı güneşte yanan bedenlere.
2008 ‘DE Sayın
Tayyip Erdoğan’a
‘’paçalarından
yolsuzluk akıyor. Boyan döküldü Erdoğan. Başbakan PADİŞAH olmak istiyor’’diyen,
Sayın İç
İşleri Bakanı S. S,
‘’ Şehit
cenazelerine CHP’Lİ il başkanlarını almayın’’ diye talimat gönderdim’’ demiş.
Tam isabet. Bence de
almayın Sayın Soylu.
Seçmenini hayal
kırıklığıyla ortada bırakan CHP’li siyasetçileri almayın o cenazelere.
Ortadan yok
olup 3 gün sonra ortaya çıkan siyasetçileri almayın o cenazelere.
Çünkü o
cenazeler hepinizin eseri.
‘’ ey
halkım, artık merak etmeyin o cenazeler gelmeyecek’’ diyeceğinize, tam tersi geleceğini
ilan edenlerin eseri.
Çocuklarını
yıllardır savaşa gönderen, bu toprakların insanları…
Gözyaşlarını
döke döke, evlatlarını seve seve, okşaya okşaya…
Ama sizler
gelmeyin mümkünse.
GELMEYİN
MÜMKÜNSE…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder