28 Aralık 2018 Cuma

YILBAŞI AĞACI







YILBAŞI AĞACI 

‘’kuş ölür, sen uçuşu hatırla’ diyor ya FÜRUĞ FERRUHZAD,

Günler geçiyor, sen o günlerde yaşadığın anları hatırla der gibi,

Zaman akıp gider, sen o zaman içinde yaşadığın mutlulukları hatırla der gibi,

İnsanlar terkeder gider, sen onların gülüşlerini hatırla der gibi, 

İnsanlar da ölür, sen onların sıcaklığını hatırla der gibi,

 seni sevişlerini hatırla der gibi…

Hatırlayamıyorsan da bak eski püskü, kenarları yırtılmış, solmuş, siyah beyaz fotoğraflara. Hatırlamak istediklerin o siyah beyaz fotoğraflarda zira ekranlarda, sanal dünyada değil şu anda.

Yılbaşı ağacını evinin en değerli, en başköşesine yerleştirdin ya,

Süsle şimdi o ağacını da o eski fotoğraflarla,

Stüdyolarda çekilmiş aile pozunu yılbaşı ağacının en tepesine as,

Siyah önlüklü, beyaz yakalı fotoğraflar ile süsle ağacını,

Saf kalpli çocukların dizildiği, arkada ilkokul öğretmeninin bulunduğu fotoğraf ile süsle ağacını,

Evinin en güzel köşesine koyuyorsun ya ağacını,

Anılar yaraşır en çok o ağacın dallarına,
Seninle beraber yürümüş olanlar,
Senin sen oluşuna katkıda bulunanlar,
Üzmüş olanlar ya da senin bir parçan gibi olanlar,
Seni sen yapanlar,
Onlarla süsle ağacını…

Hayatta olmayanların fotoğraflarını as ağacının her tarafına,
Şu anda başka diyarlarda olanların fotoğraflarını da diğer dallara as,
''Anılar deferinde bir gül yaprağı gibi
unutuldum kurudum '' (C.Z)demesinler sana.
Onlara unutulmadıklarını göster, kanıtla.
Sana sarılsınlar  tekrar, izin ver onlara, bir fırsat daha ver  uzakta olsalar da.

Ya da

özledim seni/ ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir/ beynimi uyuşturuyor özlemin’’(C.Y) diye yaz ve de as ağacının en gizlenmiş dalına,

Hep beraber uğurlayın geçmişi, hep beraber karşılayın geleceği.

Ve NAZIM’ ın bir şirini okuyun hep beraber.
Yılbaşı ağacınız, eski fotoğraflarınız, anılarınız…

’bir yılbaşı ağacı karlı bir meydanda Estonya türküleri söylüyor
Telli pullu upuzun bir yılbaşı ağacı
Sen kırmızı sırça topun içindesin
Saçların saman sarısı kirpiklerin mavi
Onu oraya ben astım seni içine koyup
Ak boynun uzundur yuvarlaktır
Kuşkularım kaygılarım sözlerim umutlarım ve okşayışlarımla koydum seni sırça topun içine
Bütün yılbaşı ağaçlarına, bütün ağaçlara, bütün balkonlara, pencerelere, çivilere
                  Hasretle astım kırmızı sırça topu seni içine koyup
Bağışla beni öleceğim seni bırakıp orda. ‘’ NAZIM HİKMET

2 yorum:

  1. Dökülen kelimeler çok konuşan bir başka ben...……………….Özeleştirin ve paylaştıkların için teşekkürler.İyi seneler.

    YanıtlaSil
  2. Canım mutlu yıllar olsun muhtesemdi

    YanıtlaSil