AYNI
POTADA ERİYENLER: CHP VE AKP’ LİLER
İki ayrı
dünyanın insanıydılar. CHP’ ye oy verenler ve de AKP’ ye oy verenler.
Aynı potada
erimişlerdi gerçi,
Aynı acılarda
canları yanmış,
Aynı anda
öfkelenmiş,
Aynı anda
gözyaşı dökmüşlerdi çocuklarının tacizine ve de ölümlerine,
Aynı anda
sinir olmuşlardı halkın parasını haksızca cebini indirenlere,
Aynı, hızlı
veya yavaş fark etmez, aynı trenlerde kazaya kurban gitmiş,
Aynı maden
ocaklarında karanlıklarda ışıksız kalmış,
Aynı yağmurda
sel baskınına uğramış ve sürüklenmişlerdi hayatları boyunca.
Bir
özellikleri daha aynıydı. İki tarafta yer alanlar vazgeçemiyorlardı kolay kolay
sevdiklerinden, gönül verdiklerinden, partilerinden.
Birisi
partisinin 6 Ok’undan, diğeri de partisinin başındaki liderlerinden.
CHP’ li
seçmen, yani 6 Ok’tan birisi olan HALK,
Ama şanssızdı,
bu altı Ok’un tamamını gerçek anlamda uygulayacak bir lidere sahip olamamıştı
bir türlü partisi.
Önce CHP’ li
seçmene batırdılar okların sivri ucunu. CHP’ li seçmen acı çekti, okun battığı
yerler kanadı da ‘’ahh’’ demedi yine
de. 6 Ok’ a ve onun işaret ettiği ilkelere inanıyordu, kişilerle ilgisi yoktu.
Zira 6 OK büyüktü
kişilerden, liderlerden, makamlardan, koltuklardan.
Öte yandan
sembolü ister yanan bir ampul, isterse titrek bir mum olsun fark etmeyecek bir
seçmen kitlesi vardı. Onlar için de güvendikleri, inandıkları Liderleri ERDOĞAN’DI
önemli olan. AKP’li seçmen öyle sevdi, öyle güvendi, öyle inandı ki, onun
kendilerini ve ülkelerini refaha taşıyacağına, ampul ya da mum önemli değildi,
sembollerle işi yoktu onun, onların Liderleri vardı.
Onların
liderlerle işi yoktu, liderler gelip geçiciydi.
Onların
sembollerle de işi yoktu. Çünkü sembollerin içini doldurmazsanız, gereğini
yapmazsanız bir anlamı yoktu.
Öyle bir
lider olmalıydı ki, kendisi bir gün çekip gitse bile, partisinin ilkeleri her
daim halkı düşünecek ve ülkesinde barışı, huzuru, refahı sağlayacak,
Öyle bir
parti olmalıydı ki, hangi lider gelirse gelsin, değişmez ilkeleri ülkeyi daima
ileriye taşıyacak, vatandaşına huzur sağlayacak…
3 ayrı
dünyanın insanıydılar, 783.562 km2lik vatan toprağında,
Aynı apartmanda,
Aynı işyerlerinde,
fabrikalarda,
Aynı hastanelerde,
Hepsi de çok
basit bir şeyin peşindeydiler. Mutlu olmanın.
Hepsi de çok
masum bir şeyi hayal ediyorlardı. Çocuklarına savaşsız, barışçıl bir dünya bırakmayı.
Hepsi de
korkmamak istiyorlardı, gelecekten korkmamak, güvende olmak.
Biri
Liderine,
Biri partisinin
6 0K’ una gönül vermişti.
‘’ dostum,
dostum, güzel dostum,
Bu ne beter çizgidir,
bu,
Bu ne
çıldırtan denge,
Yaprak döker
bir yanımız
Bir yanımız
bahar bahçe ‘’H.H.Korkmazgil
Tebrikler...
YanıtlaSil