ÖYKÜ İNCELEME
ÖYKÜ ADI: AYA YOLCULUK
ÖYKÜ YAZARI: ÇOK ÖNEMLİ ŞAHSİYET
Giriş cümleleri çok önemlidir öykülerde. Okuyucuyu ya içine
alır ya da okumayı bıraktırır. Bu öykü‘’ inşallah
aya gidiyoruz. ‘’ cümlesi ile başlıyor. Merakla bekliyoruz şimdi? Ne zaman
gideceğiz, nasıl gideceğiz? O hızla okumaya devam ediyoruz.
‘’ilk aşamada 2023
yılı sonunda yakın dünya yörüngesinde ateşleyeceğimiz kendi milli ve özgün
hibrit roketimizle Ay’a ulaşarak sert iniş yapacağız’’
Bu paragrafta sorulara cevap veriliyor. Mekân Dünya ve Ay yörüngesi olarak zaman da 2023 yılı olarak belirtiliyor. Kullanılan
roket tasviri ise Milli ve Özgün betimlemeleri ile
okuyanın gururunu okşayacak türden satırlara yansıyor. Ayrıca merak unsuru
oluşturmak amacıyla da hibrit kavramı
kullanılmış ve bu bilimsel dil okuyucuyu şaşırtarak araştırmaya yönlendiriyor. Sert iniş, sözcüğü ise kahramanın karakteri
hakkında bilgi veriyor. Yumruğun sertçe inmesi gibi, otoriteyi, eril bir
toplumu belli ediyor.
‘’Uzay aracımızı
yakın yörüngeye çıkaracak ilk fırlatmayı uluslararası iş birliği ile hayata
geçireceğiz. Bu görevi tamamladığımızda hem Ay'a ulaşmayı başaran ülkelerden
biri olacağız hem de ikinci aşama Ay misyonu için gerekli bilgileri toplamış
olacağız. 2028'de hayata geçirmeyi planladığımız ikinci aşamada ise aracımızı
yakın yörüngeye çıkaracak ilk fırlatmayı bu kez kendi milli roketlerimizle
yapmayı hedefliyoruz. Ay'a yumuşak iniş gerçekleştireceğimiz bu aşamayı da
tamamladığımızda Ay'da bilimsel faaliyetler yapabilen sayılı ülkelerden biri
konumuna geleceğiz.’’
Bu paragraf gelişme bölümü. Burada’’ Okur aptal değildir, ‘’ savına sadık
kalınarak satır aralarına mesaj yerleştirilmiş.
Ülkeler arasında komşuluk ilişkilerinin önemi belirtilerek başlanmış. Yazar
onu şöyle belirtmiş. Sert iniş hamlesi olan ilk adım, teknolojisi ileri ülkeler
ile gerçekleşecektir. Beraber yapacağımız çalışma onların sayesinde olacak ama
biz bu arada onlardan yararlanıp çaktırmadan gerekli malzemeyi toparlayıp
ikinci aşamada kendi yaptığımız roketleri kullanacağız, demek istiyor. Burada
açıkgöz tarafımıza vurgu yapsa da bu kısım ‘’Şu anda elimizde teknolojiye ait
hiçbir donanım yok ‘’ demek istemektedir.
Ve yazar bu yokluğun ve çaresizliğin farkına varıp bir dönüşüm yaşıyor. Sert
inişten Ay’a yumuşak inişe geçiyor.
"Uzaya bir
vatandaşımızı göndermeyi, turistik gezi olarak değil, gelecek nesillere yol
gösterecek bir bilim misyonu olarak tasarlıyoruz Eminim ki birçok kişi bu
hayali kurarak büyümüştür. Hatta belki aranızda halen bu hayalini sürdürenler
var. Hatta belki bayanlardan bile ben adayım diyenler vardır. " diyerek
aslında bu öykünün avcı topluluğa hitap ettiğini, ama kim bilir belki bağzı
bağyanların da bu tip hayaller kurabileceğini söyleyerek, dişil gruba da
öyküsünde bir gıdım da olsa yer veriyor. O yüzden öykü edebiyatımızda bayanlara
verilen önemi pekiştirdiği için değerini artırıyor.
" En önemlisi de
bir uzay limanı işletmesine sahip olmaktır. Türkiye'nin coğrafi konumu ticari
karlılık bakımından faydalı yük taşıyacak bir uzay limanı işletmesi kurmaya şu
an itibarıyla uygun değildir. Bu nedenle uzay limanımızı en uygun
coğrafyalardaki dost ve müttefik ülkeler ile birlikte kurmayı planlıyoruz.
Uluslararası iş birlikleri ile bu misyonumuzu da en kısa sürede hayata
geçirmekte kararlıyız.’’
Bu paragrafta yazar sadece davranışsal dönüşüme değil
bilimsel ve teknolojik açıdan da evirilip gerçekleşmesi zor olan maceraların
peşine atılıyor. Gündelik yaşamın tekdüzeliğinden ve hep Bay Kemal gibi
çevresel faktörlerden ( bahsetmiyor ama biz anlıyoruz, malum okur zekidir) bıkmış yeni ufuklara açılma isteği ile can
sıkıntısını dile getiriyor. Okuyucuyu şehirlerindeki Angus kokulu demir yığını
gemilerin yanaştığı limanlardan alıp, küçük dünyalarından uzaklaştırıp evrende
gezintiye çıkarıyor. Hangi galakside kurulabilir bu liman diye büyük hayaller
kurmalarını sağlıyor. Yaşı 50 ve üstü olanlar seyrettikleri Uzay Yolu, Uzay
1999 gibi diziler nedeniyle uzay limanlarını daha rahat kafalarında
canlandırabiliyor. Ama onların da gözleri hep bir Mr. Spock bulma arayışında
olduğundan eskide kalıp yenilikler yapmaları zor görünüyor. Yeni
nesil daha teknolojik hayaller kuruyor ama onların da en parlak fikir bulanları
tutuklu olduğu için işe yaramıyor. Yine de bu paragrafta nesneler ve varlıklar
duyularımızı harekete geçirerek hayal dünyamızı renklendiriyor. Ve yazar bu
liman da asla çatışma, savaş olmayacak mesajı veriyor. Çünkü uluslararası
diyerek hep dostluktan bahsediyor. Buradan da okuyucu anlıyor ki onlarsız uzay
limanı da kurulamayacak.
‘’Türkiye'nin bu
devrimi gerçekleştireceğinden, uzay yarışında güçlü bir aktör olarak yerini
alacağından en ufak bir şüphe duymuyorum. Bu doğrultuda çalışmalar yürüten tüm
akademisyen, girişimci ve vatandaşlarımızın hedeflerimize ulaşmamıza katkı
sağlamasına imkân sağlayacak çağrılar açacak, yarışmalar düzenleyeceğiz. Milli
teknoloji hamlesi ruhuyla, genç yaşlı demeden tüm vatandaşlarımızdan bu
alandaki çalışmalara yüksek düzeyde katılım ve sahiplenme bekliyorum. İnşallah
devlet millet el ele verecek, göklere en çok yakışan bayrağımızı, yani ay
yıldızlı bayrağımızı hak ettiği yerlere taşıyacağız. Ayağımız dünyada, gözümüz
uzayda olacak. Kökümüz dünyada, dallarımız göklerde olacak."
Son paragrafta yazarın kalemi birden değişiyor,
uluslararası, komşular vb kelimelerden uzaklaşıyor. Anlatıcı düş evresi ile
gerçeklik evresi arasında gidip geliyor. Kendi eril bünyesine dönüp güçleniyor.
Toplumun sosyal yapısı hakkında bilgi
veriyor bu paragraf bize. Bayrak ve ırk
yani kökler son paragrafta aralıklarla kendini gösteriyor. Devlet ve millet
vurgusu ile itaatkâr bir topluma atıfta bulunuyor. Okuyucunun hamasi
duygularını harekete geçiren bayrak temasını tekrarlıyor. Ve okuyucunun köklerini
elinde tutup onları aya gidiyorlarmış ya da gideceklermiş gibi hissettiriyor.
Öykü GELECEK ZAMAN İle kurulmuştur. –CEK, - CAK ekleri
kullanılmıştır. Bu zaman kipi Gelecek ile ilgili tahminde bulunurken, ümit
ederken ya da endişe duyarken ki gibi durumlarda kullanılmaktadır. Yani yazarın
tüm bunların gerçekleşmesi ve gerçekleşeceği konusunda en ufak bir fikri
bulunmamaktadır. Okuyucunun hayal dünyasına seslendiği ve bunu da başarıyla gerçekleştirdiği
yadsınamaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder