OFFFF TAMAM ARTIK, BİRAZ
DEĞİŞİKLİK LÜTFEN…
Güzel
ülkemizde siyaset yapmak ve de şu an olarak yapılan siyasete bakılarak yorum
yapmak ve yazı yazmak hiç de kolay değildir ve de cesaret ister. Çünkü,
Her an, her
şey değişebilir. Bugün kol kola ittifak kuranlar yarın birbirine şerefsiz
diyebilir, ya da dün birbirine hakaret edenler bu gün kol kola yürüyebilir.
Bunun
içindir ki yazı yazarken ve de yorum yaparken sadece kendi düşünceleriniz ve
duygularınız temel alınırsa belki de ileride yazdıklarınızı benimdir diye her
daim sahiplenebilirsiniz göğsünüzü gere gere.
Çekirdek
ailenizde yaşarken, sorunlarınızın üzerini örtmeye kalkıp, yüzleşmekten
kaçınırsanız ya da ötelerseniz küçücük bir sorunun bile dağ gibi yığınlar
oluşturduğunu görebilirsiniz. Saklayarak, bastırarak, görmezlikten gelerek
sorunları çözemez ve yok edemezsiniz.
Hele ki baskı
ile hele ki şiddet ile çözmeye kalkarsanız en sonunda yanardağ gibi patlamalara
sebep olursunuz.
İşte
Türkiye' de yaşananların sebebi de budur. Sorunlarin sebebi, görmezden gelmek ve baskı, şiddet yolu ile çözmeye çalışmak olmuştur. AK parti iktidarını yaratan, bu
çok basit sosyolojik ve de psikolojik dinamizmi bilmeyen ya da bilirse işine
gelmeyen bir geçmiş iktidarlar, zümreler topluluğudur.
Yıllarca
Güneydoğuyu görmezden gelip, başörtülü insanları yok sayıp, eli hep demokrasinin ve iktidarların üzerinde olan askeri bir zümre yaratıp sorunları hep öteleyenlerin
sonucudur AK parti.
Düşünebiliyor
musunuz, AK parti hala, 16 yıl sonra bile başörtüsünü can simidi olarak kullanmaktadır.
Bu yüzden,
dememiz odur ki, Toplumun sorunlarını da
bastırarak çözmek mümkün olmamıştır. AK parti ya da başka bir parti fark etmez,
öyle ya da böyle bu sorunlar bir gün karşısına çıkacaktı Türkiye'de ki devlet
denilen kurumun.
Ve çıktı da
ve bu sorunları çözerim diyerek de halkı sürükledi peşinden AK parti.
Çözdü mü, bir şekilde çözdü. 16 yıl içinde başörtü sorunu çözüldü. Üniversiteler, liseler, ya da devlet
kurumları başörtüsüne açık hale geldi.
Türkiye’de
ezildiği ve yok farz edildiği söylenen muhafazakâr kesim de, biz de bu ülkenin
vatandaşıyız dedi ve hatta söz sahibi oldu.
Askeri
vesayet, yöntemlerini tartışa tartışa bitiremeyeceğimiz şekilde iktidarların
üzerinden el çektirildi.
AK parti Türkiye’ye
özgürlük ortamı yaratmaya geldim, dedi ve gerçekten de kendisine gönül
verenlere ve geçmişte mağdur olan bir kesime özgürlüğünü verdi.
Misyonunu
tamamladı. Kendisine oy verenlere, gönül verenlere gerekeni yaptı
.
.
Amma
velâkin, diğer sorunları, çok ihtiyacımız olan özgürlükleri hasıraltı etti.
Kendi
camiasını kucaklarken, geçmişte dışlandıklarını söyleyip en çok acıyı çekmiş
olmalarına rağmen daha da kötüsünü yapıp toplumun diğer yarısına çok acı
çektirdi.
Kürt sorunu çözümü bir yana, daha da kanar
hale geldi. Güney doğu bu evrede yakıldı, yıkıldı, yok edildi, bombalar patladı. Çok can yandı,
çok canımız yandı.
Fetullah Güleni ve Fetö Terör örgütünü elbirliğiyle yaratanlar, geçmişte yer alan tüm siyasi partilerdi ama tabi ki 16 yıllık
iktidarı nedeniyle AK parti müthiş bir prestij kaybetti. Ne kadar yanıldık, aldatıldık deseler de, ne kadar
sonradan FETÖ terör örgütü deselerde tarih bunu bir köşeye not etti. Silinmeyecektir.
Demokrasi
sekteye uğradı, farklı ses çıkaranlar, terörist olarak nitelendirilip
tutuklandı ve diğerlerine gözdağı verildi. Konuşan yanacak, ayağınızı denk alın, diye.
%10 oy almış
bir partinin lideri ve de hatta şu anda T.C nin Cumhurbaşkanı adayı cezaevinde
bulunmakta olup, yine de halkına düşmanca mesajlar yerine barış mesajları
göndermekte,
‘’ ketılım
arıza yaptı, yazamadım’’ esprileriyle halini arz etmektedir.
Sadece bu
basitçe not düştüklerimiz bile ülkemizin içinde bulunduğu vahameti
göstermektedir.
Ekonomik
sorunlara değinmesek bile.
AKP bu
yüzden yıpranmıştır, yıpranması da çok doğaldır. 16 yıl çok uzun bir süreçtir
hükümetler için. 16 yılda zaman değişmiş, kaç tane yeni nesil gelmiştir
dünyaya, teknoloji ilerlemiş, insanların bakış açısı değişmiştir. Ayak uydurmak
zorlaşabilir tüm bu değişime.
AKP
misyonunu tamamlamış, seçmenine verebileceğini vermiştir.
Artık
değişim zamanıdır. Bu CHP, AKP, MHP, HDP meselesi değildir.
Yeni
düşünceler, yeni projeler, yeni bakış açıları, yeni bir dünya meselesidir.
Olay TAMAM
mı, DEVAM mı meselesi de değildir.
Olay
ülkemizde yeni rüzgârların esmesi, insanların heyecan duyması olayıdır.
VE DE YENİ
BAŞLANGIÇLARA KUCAK AÇMANIN ZAMANIDIR.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder