YÜRÜYELİM ARKADAŞLAR
Kimler gelmiş ,kimler geçmiş .Kimler yürümüş kilometrelerce , kimler yok olup gitmiş bu yürümelerde.Kimisi din adına , kimisi savaşlar uğruna , kimileri baskı ve zulme karşı , kimileri haksızlığa karşı , kimileri de adaletsizliğe karşı .Yüz adım ,bin adım .Hiç fark etmez , önemli olan niyet , önemli olan atılan ilk adım , yakılan ilk meşale .
Gandhinin 12 mart 1930' da Hindistan da Büyük Britanyanın tuz vergisini protesto etmek ve tuz tekelini kırmak için başlattığı yürüyüş en etkililerden biri ,en ses getireni olmuştu.Çünkü sessiz sedasız ,olaysız , sadece amaca odaklanılmıştı .Yürüyüşünü ,Gandhi binlerce kişi ile tamamladı , sakince kıyıya ulaştı , yerden bir avuç çamura bulanmış tuz aldı ve temizledi ve '' bununla Britanya imparatorluğunu temelinden sarsıyorum '' dedi .Peşinden çağrısına uyan binlerce köylü de tuz çıkarmaya başladı .Böylece tuz yasasını ihlal etmiş oldular .Bu ihlal nedeniyle 60 bin kişi hapse atıldı ama yasa işlemez hale gelmiş oldu.
1934 - 1935 yıllarında UZUN YÜRÜYÜŞ olarak adlandırılan eylem ise dünya siyaset hayatının en etkililerinden biridir.MAO' nun ÇİN sovyet cumhuriyetini kurmasından sonra ,milliyetçi güçlerin ,komünistlerin bulunduğu bölgeye aşırı baskı uygulaması üzerine , komünist liderler çemberi yarıp kuzeye gitmek zorunda kaldılar.Böylece başlayan yürüyüşte ,100 bini aşkın kişi, 370 günde engebeli ,zor bir arazide 10 .000 km den fazla yol katetmişti .Yürüyüş bittiğinde sayıları onda bire inse de , bu zorlu yürüyüş sayesinde Çin Halk Cumhuriyetinin kurulmasına adım atılmıştı .
Hz .Musanın kavmi ve inananları ile MÖ 1447 'de Mısırdan çıkışı ile başlattığı yürüyüş , Hz. Muhammed ve İslam dinini kabul edenlerin maruz kaldığı baskılar sonucu 622 'de Mekke' den Medine 'ye yürümeleri ,
En eski yürüyüşlerden biri olan Gladyatör Spartaküsün MÖ .73 'de kendisi gibi köle olan 60 arkadaşıyla başlattığı Özgürlük yürüyüşü ,
soykırım ve baskılar sonucu kızılderililerin kendilerine ait olan Alcatras adasını işgal etmeleri , soykırıma başkaldırmaları ve bunun sert ve kanlı bir şekilde bastırılmaları sonucunda da 1978 yılında San Fransisco'dan Washington 'a uzayan bir ÖZGÜRLÜK yürüyüşü ve bu yürüyüşe destek veren ünlüler Marlon Brando , Jane Fonda , Bob Daylon ....
1991 yılında Madenci sendikası ve işveren arasında anlaşma sağlanamayıp , sendikanın Ankaraya hükümet ile görüşmeye gitmek istemesi ve bekledikleri otobüslerin gelmemesi sonucu Sendika başkanı Şemsi Denizer ' in ''Önemli değil ,ayaklarımız var , yürürüz '' diyerek yürüyüşü başlatmaları ,
Neden mi bunları yazdım ?
Çünkü , hiç bir yürüyüş , dur ben bir yürüyeyim , biraz kilo vereyim , fit görüneyim diye , yani spor olsun diye , yani zevk -ü sefadan başlamamış . Yani kimseye rahat batmamış , yani kimse dört dörtlük bir hayata sahip iken , canı sıkılıp yürümemiş ....
Taaaa MÖ veya MS veya 21 yy , fark etmez.
İnsanlar baskıya karşı , zulme karşı , haksızlığa karşı , köleliğe karşı yürüyüş başlatmışlar .
''Haksızlığa sapıp bütün insanlar seni takip edeceğine , adaletle hareket edip tek başına kal ,daha iyi '' demiş GANDHİ
Şu anda Kılıcdaroğlu'nun bitirmek üzere olduğu yürüyüşü gibi .Kılıçdaroğlu ADALET arayışı ile yola çıktı .Kimseyi zorlamadı yürüyün diye , partisine ve partililerine baskı yapmadı arkamda olun diye , kitlelere gövde gösterisi yapmadı yürüdüğü yollarda .Ama niyeti anlaşıldı ve samimiyeti halkı tarafından görüldü , hissedildi .Elindeki sade bir ADALET pankartı ,gören gözlerden gönüllere doğru aktı .Destek istemedi , o destek kendiliğinden binleri , on binleri buldu .
Çünkü ADALET herkese lazımdı .
Dün şiir okudu diye cezaevine giren bir siyasetçiye ,
bu gün görevini yapıp haber yayınladı diye tutuklanan bir gazeteciye ,
Dün ,başörtüsü yüzünden meclisten atılan bir milletvekiline ,
bugün o /o 10 oy almış ama şu an tutuklanmıs bulunan bir parti liderine ,
barış istedi diye işinden atılan kişilere ,
işinden atıldı diye ölüm orucuna yatan öğretmenlere ,
daha hayatın içine insek , kime gerekli değil ki ADALET ,
eşinden şiddet gören kadınlara ,
tacize uğrayan yavrularımıza ,
hastanelerde sıra bekleyen hastalarımıza ,
günde yüzlerce hasta bakmaya çalışan doktorlarımıza ,
devlet yurtlarında yer bulamayan öğrencilerimize ,
atanamayan öğretmenlerimize ,
çalışmasının karşılığını alamayan işçilerimize ,
topu yok diye oyuna alınmayan çocuğumuza ,
torpili yok diye iş bulamayanlara ,
tekme atılan sokak hayvanlarına ,
ters döndürülen bir kaplumbağaya ,
susuz kalmış bir papatyaya .....
kime ve neye gerekli değil ki ADALET...
İşte bu yüzden başlatılmış olan ADALET yürüyüşü ister bir gün , ister bin gün sürsün, aynı Gandhinin tuz yürüyüşü gibi tarihte yerini almış olup, sonsuza dek yürüyecektir vicdanlarda.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder