Kimse zorlamadı , işin doğrusu kimse de yazmamı istemedi , görev aşkı da değil bu . Kendiliğnden gerçekleşen bir yazma , sonra da her nedense birileri ile paylaşma isteği .Dökülen kelimeler, çok konuşan bir başka ben....Sonsuz bir deryada ,bir şeyler karalayan binlerce kişiden biri ....İşte sadece bu .
16 Temmuz 2017 Pazar
KARA YAZI
KARA YAZI
1993 doğumluydu .Hesaplayabildiniz mi ? Evet , evet 24 yaşındaydı Necmettin öğretmen .Kimsenin gitmek istemediği yerlere gitmişti , geleceği uğruna .Şanlı Urfanın Siverek ilçesindeki Çiftçibaşı köyünde öğretmenlik yapıyordu.Yaz tatiline giriyorlardı artık , karneleri dağıtmıştı minik öğrencilerine.Yola çıkmıştı evine , sevdiklerine kavuşmak için ,görevini yapmış olmanın verdiği iç huzuru ile ..
Belki de o anda arabasının radyosunda volkan konak dinliyordu .''alnıma yazıldı kader ,silemedim .Ağladım ağladım hiç gülemedim .Ah felek günahın bana mı ''
Ya da Ahmet Kaya dinliyordu belki de
''hani benim sevincim nerde ,bilyelerim ,topacım ...çaldılar çocukluğumu habersiz .....penceresiz kaldım anne ....hani benim gençliğim nerde ''
belki de belki de umut dolu bir parça pinhani' den dinliyordu ..''asla vaz geçme , kalkıp da pencerenden bir bak ,güneş açmış mı , yağmur düşmüş mü ,dön bak dünyaya ''
Ne düşünüyordu acaba , yolu kesilip arabasından indirildiğinde , arabası kurşunlandığında ,ne hissetmişti acaba ?
15 temmuz Destanını mı düşünüyordu acaba ?
Ya da Adalet yürüyüşünü mü düşünüyordu ?
Ya da geride bırakacaklarını mı ? Minik öğrencilerini mi ? Soğuk kış gecelerinde kurduğu sıcacık hayallerini mi ?
24 yaşında olunur da hayalleri olmaz mı insanın? Evlenmekti belki de hayali , yuva kuracak , çocukları olacak ,pembe boyalı bir ev alacaktı ...para gerekiyordu ama para...
Yoktu ki babası iktidarda , yoktu ki dayısı arkasında .Ayakkabı kutuları yoktu ki para dolu içi .Bankası yoktu ki içi boşaltılacak ,sadece bir hesabı vardı maaşını aldığı .Silahı yoktu ki eşkiyalık yapacak .
Bilgisi vardı sadece ,çocuklara aktaracak, güzel masalları vardı öğrencilerine anlatacak , sevgi dolu bir yüreği vardı sadece insanlara yollayacak . .Bir de yolunu gözleyen ,arkasından göz yaşları içinde '' oğlum sadece öğretmendi '' diyecek bir babası ,anası vardı ...Ayakkabı kutusunda ise giyilmiş bir çift eski ayakkabısı ...
Destan mı yazıyormuş Türkiye de birileri ..pöffff ....
Pankartlarda adalet mi arıyor birileri Türkiye de .onlara da pöfff ..
Birbirine nispet yapan , kürsüleri birbirine hakaret etmek için kullanan , birleştireceğine halkını daha çok paramparça eden , lime lime doğrayan insanlar mı çıkaracak Türkiyeyi düze . pöffff kare ki pöfff kare ...
Kimin haberi oldu ki Necmettin öğretmenden ?Destan yazanların mı ,pankart taşıyanların mı ?
Birileri meydanlarda nöbet tutarken , Türkiyenin dört bir yanında selalar verilirken , Necmettin öğretmenin selasını kim duydu ki ? Ankaradan İstanbula yürürken birileri Necmettin öğretmen kimsenin gitmediği yerlere bilinmeyene yürüyordu tek başına ...
Tek başına destan yazıyordu , tek başına yürüyordu ..
Destan yazmak mı ? Biz mi? Biz her zaman yapmış olduğumuz gibi , ancak gençlerimizin alnına kara yazılar yazabiliriz .KARA YAZI.....
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder