20 Temmuz 2017 Perşembe


                                 BOZCAADA VE DOMATES REÇELİ

Bozcaada mı mı yoksa bohça ada mı ya da Tenedos mu ? Ne fark eder , olduğu gibi duruyor ya , bozulmamış ya .Daracık sokakları , eski taş evleri .Eski , ama süslenmiş, püslenmiş  , özenle gelin gibi süzülmekte




.Paket taşları ile bezenmiş sokakları eskiye götürüyor ,çocukluğumu anımsatıyor , her daim sızlamaya hazır kalbimi sızlatıveriyor


.Meyhanelerinde Sezen Aksu çalıyor . Daha ne olsun .Birisi  diyor ki '' şarkılarına bayılıyorum da , siyasi görüşlerini sevmiyorum '' .Şaşıyoruz , şaşıp kalıyoruz , biz anlamıyoruz galiba , kendimizi zaten çok sevdiğim bir arkadaşımın deyimiyle ultra salak ilan ediyoruz.Sezen Aksu nasıl bölücü olur , bu şarkıları yazan kadın , o ancak barış der ,sevgi der ,aşk der.Bozcaadanın sokak aralarındaki meyhanelerde de Sezen Aksu aşk diyoor .Kim demez ki , kim demez ki ?Tamam ,tamam ,siz istemiyorsanız demeyebilirsiniz .Demokrasi var bu ülkede yani , boşuna nöbetleri tutulmuyor .




Meyhane dediysek ille de şarap içmek zorunda değilsiniz yani , mideniz kötüyse bendeniz gibi mesela .Amma canınızı isteteceğiz velakin , mezeler ve yiyecekler de süpermiş , kusura bakmayın .





Buz gibi soğuk denizi , gir girebilirsen kolayca .Bizim gibi Erdeğin ılık sularına alışmışlar için şok banyosu .Ama çok iyi geliyor bu şok dalgası .Son zamanlarda yaşadıklarımız, anlam veremediklerimiz , anlayamadıklarımız ya da anlatamadıklarımız ...Bu soğuk deniz  bizde şok etkisi yapıyor , kendimize getiriyor. Denizden bir çıkıyoruz ki , her şey aydınlanmış beynimizde . 15 temmuzu çözmüşüz , bize neden terörist dendiğini anlamışız , gazeteciler neden içeride falan filan ....Şaka ,şaka ...

Egehan otelden ayrılmak istemiyoruz hiçbirimiz.Havuz mu yok tabi ki , denize sıfır mı , değil tabi ki . İstemiyoruz ki böyle şeyler. Minik bir bahçede , şık masaların çevresinde , meyve ağaçlarının altında sıcak sohbetler yapmak istiyoruz biz.

Şarabımızı yudumlamak , eski ama eskimeyen dostlarla , eski günleri anmak istiyoruz .Kah gülmek , kah ağlamak , kah duygulanmak , bazen öfkelenmek istiyoruz .Şaraptan bir yudum alıp , tadı da güzelmiş demek , ada şaraplarının hikayesini dinlemek istiyoruz.Hepimiz bir üzüm tanesiydik belki de , ezilmişiz ezilmişiz ayaklar altında , dönmüşüz sanki bir şaraba  .Kimimiz talay şarabı kimimiz Corvus .Corvus şarapları nereden almış adını , öğrenmek istiyoruz .Latince Kargaymış corvus .Yaaa ,  ne kadar önemli değil mi ? Demokrasi nöbetlerinden , ya da adalet yürüyüşünden ya da enflasyondan önemsiz mi diyorsunuz yanii :)

Domates reçelinin , incir reçelinin , kekik reçellerinin tadına bakıyoruz . Mutlu olmaya hazırız zaten , o müthiş tatlarla mutlu oluyoruz kat be kat .Bir taş evin önündeki tezgahta çok yaşlı bir kadın oturuyor. Adı Eleniymiş . Tek tük kalanlardan adada . Terk etmeyenlerden adayı , sokaklarını , rüzgarını .Ama sadece domates reçeli satıyor , neden ,diyoruz ,incir reçelin yok , kekik reçelin yok ? Meraklıyız işte , öğreneceğiz her şeyi .Ben sadece domates reçeli yaparım diyor. Kocam beni adada bırakıp giderken , kırmızı bir bavul vardı elinde.Domates kırmızısı . Ben gidemedim , hipnoz olmuştum adeta , hareketsiz  .Oğlumun  eli  babasının elindeydi , yanakları al , al , domates gibi , yine gidemiyordum , uyuşturulmuş  . Bakıyordum sadece ,öylece .Bir eli babasının elini tutarken , öbür elinde bir kavanoz vardı , sanki rüya gibi .Yeni yaptığım domates reçeli , bir kavanoz , elinde. Nasıl yapabilirim ki başka bir reçel . Benim hayatımın özeti domates reçeli . Ama ne yaparsın hayat işte , domates reçeli gibi ..

 Reçelin  tadı harika , çünkü yaşamak harika , nefes almak harika , beni hipnoz eden ada harika ...

Vayyy . domates reçeli , alalım iki kavanoz, yetmez yirmi , yüz yirmi kavanoz , binyüzyirmi kavanoz ...

Gece uyumasak , sabah olmasa , dönmesek hayata , dönmesek kargaşaya , dönmesek twiter , face , instagrama ,dönmesek abuk sabuk demeçlere , dönmesek saçma sapan uyutan masallara , dönmesek her an bizi dövecek gibi bakan ,eyyyt diye bağıran büyük ama çok büyük adamlarımıza dönmesek .Kalsak burada , kendimiz olsak ,bıraksak başkalarının hayatlarını  ,dinlemesek uyutan masalları,dinlesek sadece içimizdeki bize ait olanları , Tenesin baltası gibi kessek ipleri ,  sessiz kalsak biraz , konuşmasak , saf olsak çok saf ,temiz kalsak tertemiz , o buz gibi sularda yıkansak , ah o dönüş gemisinde olmasak , olmasak .....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder