19 Ekim 2015 Pazartesi


                                KARŞI KIYI

    10 .Ekim. 2015 .cuma gecesi yola çıkıp cumartesi sabahı midilli merkezine ulaştığımız ,pazar günü saat 18 feribotuyla döndüğümüz kısacık bir ada gezisi.Tabi ki yetmiyor adanın tamamını gezmeye ,görmeye.Bir çok yeri hızla geçip ,bir çok yeri de görmeden geri döndük .Şikayetçi miyiz gittiğimiz için ,tabi ki HAAYIR...Çok eğlendik mi ,tabi ki buna da hayıır ....Çünkü iner inmez önce suriyeli mülteciler ,sonra da Ankara da gerçekleşen patlama ...şok yaşattı bizlere ...Ama kalabalık bir grup ve yola çıkılmış bir kere ...biz de kültürel gezimizi gerçekleştirdik ,rehberimiz sayesinde midilli ve yunanistanın ekonomik ve sosyolojik yapısına bir göz attık ..Şimdi yolculuk zamanı ..

     SAAT 7 SULARI ..Ayvalıktayız ,gün uyanıyor ,sabahın sessiz ve huzuru .Her yer kapalı ,sadece bir pastane güne erken başlamış .Biz de orada çay içip ,poğaçalarımızı ,sıcacık börekleri yiyerek güne başlıyoruz. 8.30 gibi feribota binip bir adım öteye geçiyoruz.Güya suyun öteki yanı ...masal hepsi.Bal gibi de aynı sular ,aynı mavi ,aynı bulutlar gökyüzünde .Kimin gücü yetiyor  ayrıştırmaya ,ah şu insanoğlu ...
                Midilli diye bildiğimiz adanın gerçek adı LESBOS ,LESVOS diye okunuyormuş .Ünlü kadın şair Sappho bu adadan .Lezbiyen şair olarak biliniyor ve adanın adının da buradan geldiği söyleniyor.Mytillini merkezi bu adanın .
  Biz merkeze yani midilliye indik ..   Pasaport kontrolünden sonra limana çıktık .Otobüse binip şehir turu yapıp merkeze doğru yol aldık .Sahilin bir arka sokağı meşhur ERMU caddesi .Heryer kapalı ,sokak ıssız ,yunanlılar kıymetli ,devlet gözünde de kendi gözlerin de de .Değerliler ,kendilerine ayırdıkları zamandan asla ödün vermiyorlar.Turistmiş ,misafirmiş ,para kazanacaklarmış ,öyle bir dertleri yok ,önce kendi zevkleri ,yaşamları ..Yol üzerinde AGİOS therapontos kilisesi ..Biraz ilerde görmeseydik keşke dediğimiz Türk cami ve hamamı ,Eski ve yıkık dökük ,harap.
                                                                       
 Bu sokağın sonunda sahile varılıyor.Yanyana üç dört restaurant .Salaş ,deniz kıyısında.Tahta sandalyeli ,tahta masalı ,plastik yasak bu adada onu da söylemeden geçmeyelim..Porsiyonlar  kocaman .İki kişiye bir porsiyon alıyoruz hep .Rehberimizin önerisi .Kocaman ölçeklerde salata .Üzerinde  bir kalıp peynir.Özel ekşimtrak sosu olan dolmalar ve mısır ekmeği en güzeli ...ve çook ucuz .Burada turist kazıklanmıyormuş ,ne acı değil mi size de doğru olan bir şey garip geldi değil mi?

Dağ yolunda ilerliyoruz.Her yer zeytin ağaçları ,Bir kuşun ağzında zeytin dalı ,benim gözümün önünden uçuyor ama gözlerim kapalı. ..Krizle boğuşan yunanlılar , ,devletten üstünler ,bunu biliyorlar ,daha ne olsun .Dar ve dolambaçlı yolda giderken müzik dinliyoruz.CD de 6 ve 7 ekim olaylarını anlatan bir yunan filminin müzikleri ,aynı sert esen bir rüzgar gibi üşütüyor.Bir coğrafya hep mi acı çektirir  insana .Bu doğa ,bu güzellik ,insana sunulan bir kerelik şans bu kadar mı heba edilir?Cd çalmaya devam ediyor,biz ürpermeye .  




Dağ köyü Agiasos ,ayasos a geldik .Daracık sokakları ,üzerleri asmalarla kapatılmış o dar sokaklardaki küçücük ama zevkli ,rengarenk küçük sandalyeleri ,masaları ve kahvehaneleri ,el sanatlarının sergilendiği dükkanları ,derin sessizliği ile huzur sunuyor ille de sana .Bu huzura bir an kaptırıyorsun kendini ,sunulan dibek kahvesini içiyorsun ,bir sigara yakıyor ,pek beceremesen de içine çekmeye çalışıyorsun dumanını ,,,Ama ürpertiler seni bırakmıyor ,yokluyor ,yokluyor..
                    Otelemize hareket ediyoruz ,midilliye geri dönüyoruz..Bir iki saatlik dinlenmeden sonra bir tavernaya gidiyoruz.Ama ülkemizde 3 günlük yas ilan edilmiş .Sadece yemeğimizi yiyoruz ,eğlenmek mi ..yüreğimiz kan ağlıyor.
        Ertesi gün Petra ve Molivos.. Midilliye  gelip te  UZO fabrikası ziyaret edilmez mi ?ilk durağımız uzo cenneti oluyor.İmalatı hakkında bilgilendiriliyoruz ama herkesin gözü satış bölümünde ...Uzolar alınıyor ,güzel ve mutlu günlerde içmek üzere ,ya da dertlenip efkar dağıtmak üzere ,siz bilirsiniz.

Mantamados kasabasına geliyoruz .Ünlü taksiarhis manastırında her inanıştan bütün insanlar mum yakıyor ve dilek diliyor .Bizim grubun ortak dileği ne olabilir ki ,ülkemizde barış .Bahçesinde lokma tatlısı ve ballı yoğurt yeniyor.YENMEZSE OLMAZ,ŞART..Önünde pilotların satın alıp hediye ettiği bir fantom jet.Hikayesi var tabi ki .Bu uçakla düşen pilotlar melekler tarafından kurtarılıyor..
                                           
Adanın çevresinde dolaşmaya devam ediyoruz.Petra tam bir kıyı kasabası .Tabi ki ekim ayının getirdiği yalnızlık ve rüzgar bizi karşılıyor.Sahilde cafeler ,tek tük insanlar...Kıyının sonuna doğru bir restaurant ve öğle yemeği ....Rüzgar ,rüzgar çok şiddetli ...
     Molivos ..küçücük adada bile çekişme varmış ,rehberimiz diyor ..midilli ve molivos arasında .Molivos turistik bölge ,yazarlar ,sanatçılar ....burada ...Kurşun kalem anlamına gelen bir adı var.Binalar siyah taştan yapıldığı için .Molvos da 1965 ten bu yana mimari koruma altında ...off yine sıkıntı bastı ,ah benim güzel ülkem ,zavallı ülkem, çocuklarının bombalarla öldüğü ülkem ...avrupanın en güzel sokaklarından sayılan sokağından iniyoruz.Sokaklar arnavut kaldırımı ,evler taş ,hepsi çiççeklerle bezenmiş ..
   






                 









                                            LESVOS 'lu     SAPPHO  dan bize armağan ...KARŞI KIYILARDAN...
                         ONUNLA
            Onunla tatlı tatlı fısıldaşırken
             sevecenlikle gülümserken ona,                                                                
           büyülersin tanrılaşan erkeğini ,
           yüreğin paramparça dağılır oysa
                                   Nasıl da tutulur dilim bir bilsen
                                    sesim kısılır ,kulaklarım uğuldar,
                                    hüzünle buğulanır gözlerim
                                    titremeye başlar terli bedenim
            yemyeşil kesilir otlar gibi ,
            küçük ölümle yüzyüze gelirim ,
           ama karşımda böyle umarsız kalsanda
           cesaretle katlanmalıyım tüm acılara ......
....................................................................................................................................................
                                                                                                       
                            İstek yaratmıyor bende artık ,
                                                             bir zamanlar
                             yasak aşkımın sevgili nesnesi olan lezbiyen kadınlar
                            bütün aşklar eriyip gitti
                                                                    aşkında senin
                                  bilemedin genç adam değerini böyle bir ateşin

        NOT :Sappho her ne kadar lezbiyen olarak bilinse de  kendisinin aşkına cevap vermeyen bir erkek uğruna midilli kayalıklarından ölüme atlamış diye söylenir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder