4 Aralık 2016 Pazar

BİR ANNE KEDİ



                                                            BİR  ANNE KEDİ
                          Yapılan araştırmalara göre ,içgüdü sadece hayvanlarda bulunmakta ,insanlarda ise irade söz konusuymuş ..Bunu okuyunca ve son günlerde yaşadıklarımızı düşününce keşke hayvan olabilseydik ya da ilkel kalsaydık diyesi geliyor insanın .
                           Bir kedinin yavrusunu dış saldırılardan korumak için yaptıklarını görünce duygulanırsınız ,hayret edersiniz.İyi ki iradesi yok dersiniz .İyi ki içgüdüleri var diye düşünürsünüz.
                        Çünkü ,   bizlerin yani insan denilen gelişmiş varlıkların! iradesi varmış .Ama bir anne kedi kadar bile yavrularımızı koruyamadıktan sonra irademiz varmış ne yazar ki ..
                           Araştırmalar ne derse desin , aslında hayvan ya da insan fark etmez , annelik içgüdüsü diye bir şey vardır.Telefonla konuşurken çocuğunun sesinden hasta ya da mutsuz olduğunu hisseden bir anne gibi .Ya da uzakta olan çocuğunun sıkıntısını içinde hisseden bir anne gibi ..
                           İyi de bizim ülkemiz de ne oldu da anneler ,kadınlar  bu içgüdülerini kaybettiler ? Diyelim ki kadınlar eğitilmedi  ,diyelim ki cahil bırakıldı diyelim ki ,din duygusu ile sömürüldüler ,korkutuldular , ya da  düşünemiyorlar ,iradelerini kaybettiler , ya da irade denilen şey kadınlarımızda hiç oluşamadı ,ya da , ya da  , ya da ...
                         İyi ama hani ya annelik içgüdülerimiz ? Okulsuz, öğretmensiz köyümüzden ,sıvasız evlerimizden koparılıp alınan çocuklarımızı ,birilerine teslim ederken hiç mi içimiz  acımadı ya da hiç mi kime teslim ediyorum çocuğumu demedik ?Hiç mi annelik içgüdüsü birazcık ortaya çıkıp rahatsız etmedi bizi ?O çocuklarımız berbat binalarda üçer beşer kalırken hiç mi hissetmedik onların yaşadığı koşulların zorluğunu ?O çocuklarımız alevler arasında iken hiç mi hissetmedik o alevleri kalbimizde ? O çocuklarımız kapının arkasına saklanmış  korkuyla bekleşirken o analık içgüdümüz nereye saklanmıştı ?
                          Şu gün yaşadıklarımız ,kaybettiğimiz çocuklarımız , trafik kazalarında işçi çocuklarımız , vatan uğruna ölen çocuklarımız , yurtlarda yanan çocuklarımız .Farkında mıyız acaba ,şu an anne baba olan kişiler ya da bu yaşlarda olan kişiler yani yetişkin kişiler çocuklarını telef etmekle meşgul .İlkel insanın yavrusu belki bir hayvanın saldırısı sonucu ölüyordu , oysa bizim gibi gelişmekte olan  ülkelerin çocukları resmen kendi ellerimizde can veriyor .
                           Bizim gibi toplumlarda huzur sağlamak ,adalet sağlamak , çocuklarımızı korumak hayal gibi .Atalarımızda koruyamamış Osmanlı'da padişahlar ve padişah anaları çocuklarını , kardeşlerini elleriyle öldürmüşler .Cumhuriyet yıllarında öyle veya böyle (sebebi bu yazıyı  ilgilendirmiyor )  1920 den 1938 e kadar 19 kürt isyanı ve katliamlar ,sürgünler , 1972 den beri pkk ,  yine 1970 li yıllardaki kardeşin kardeşi öldürdüğü sağ sol savaşları, idam edilen gençler , yani yıllardan beri bu topraklarda yaşayan insanlar çoluk çocuk katledilmiş .Şimdi de biz.Bize kalan mirası çocuklarımıza devrediyoruz .
                Bir anne kedi kadar bile olamadık .Aşk ateşi ile yanması gereken gençlerimizi ,çocuklarımızı koruyamadık kızgın alevlerden .Çocuklarımızı isteyen cemaatlere ,onlara izin veren kurumlara , çocuklarımızı kendi iktidarları ve zenginlikleri uğruna kullananlara , onları okulsuz bırakanlara ,onları oyun oynamaktan mahrum bırakanlara , onların hayal kurmasına izin vermeyenlere , onların bedenine saldıranlara ,göz yumanlara ,onları savaşa gönderip kendi çocuklarını yurtdışına gönderenlere , kendi uydurdukları ,yarattıkları bir din uğruna onları eğitimsiz ve cahil bırakanlara gösteremedik pençelerimizi .
                 Bir anne kedi kadar bile olamadık .      Bir anne kedi yavrusunu korumak için pençelerini ortaya çıkarıyor ....Peki ya biz  ya biz ?

1 yorum: