Kimse zorlamadı , işin doğrusu kimse de yazmamı istemedi , görev aşkı da değil bu . Kendiliğnden gerçekleşen bir yazma , sonra da her nedense birileri ile paylaşma isteği .Dökülen kelimeler, çok konuşan bir başka ben....Sonsuz bir deryada ,bir şeyler karalayan binlerce kişiden biri ....İşte sadece bu .
24 Kasım 2016 Perşembe
ÇOK ÜŞÜYORUM
ÇOK ÜŞÜYORUM
Çok soğuk ,gün ışığı ulaşmıyor buraya .Ulaşamaz çünkü yerin altında bir madendeyim ben .Gece mesaisi yapıyorum ,çalışmaya devam ediyorum .
Çok derinlerdeyim ,ama ne gariptir ki , alışmış artık gözlerim karanlığa .Sanki görüyorum yeryüzünü ,arkadaşlarımı ,ailemi , sizi , koşuşturan , ağlayan insanları görüyorum da neden koşturduklarını ,üzgün olduklarını anlayamıyorum .
Çok derinlerdeyim ama sanki yeryüzündeki tüm konuşulanları duyuyorum .Arkadaşım konuşuyor şu an .Diyor ki '' Dağ arkadaşlarımın üstüne düştü , onları yuttu '' ve devam ediyor diyor ki '' İlkbaharda çatlaklar oluşmuştu .Bu yüzden devamlı kayıyordu '' 1 milyon metreküplük kaya parçası akmış sahaya ,yani benim üstüme .17 Kasımda , tam 7 gün önce ...Yani benim üstüme ,,,yani benim üstüme ....
Dünya başıma yıkılmış benim .Ama ben her şeyi görüyor ve duyuyorum ,sadece üşüyorum .Eğer yıkılmasaydı dünya başıma yarın çocuklarımı görmeye gidecektim .Onlara kitap almıştım ,bir de yeni giysiler .Karıma da kırmızı çiçekli bir eşarp .Ben şantiye de kalıyorum ,çocuklarımı ancak ayda bir görebiliyorum .Ne yapacaksınız işte ,ekmek parası .Başımızı sokacak bir ev alabilmek için ,madenin derinliklerine soktum başımı ve artık çıkaramıyorum ve galiba.....
Ağabeyim konuşuyor şu an ,hem konuşuyor hem ağlıyor '' 12 saat çalışıyordu günde.1800 tl idi maaşı .İş bulamayınca madene inmek zorunda kalmıştı .'' Beni anlatıyor .Ama ben ne yapsaydım , çocuklarımı karanlıktan kurtarmak için karanlığa inmek zorundaydım .
Hayır ,olamaz .Murat ölmüş diyorlar .Akşamüstü beraber girmiştik madene şakalar yaparak birbirimize .Çok gençti daha ,çok . Lütfen ölmesin o ,lütfen .Daha 20 gün önce evlenmişti ,düğününü yapmıştık hep beraber .
Çok garip şu an yukarıda herkesi görüyorum .Karım ağlıyor ,çocuklarım ise beni bekliyor .Karıma ağlama diye bağırıyorum buradan , ama beni duymuyor.Çocuklarım beni ve hediyelerini bekliyorlar .Onlara da sesleniyorum ,hediyeleriniz odamda dolabın içindeler diye, ama duyuramıyorum .
Oysa ben herkesi duyuyor ve görüyorum .Bir çok insan haberlerde izledi .'' Siirt' in Şirvan ilçesi Maden köyünde bakır madeni sahasında saat 20.30 da heyelan nedeniyle göçük oluştu .16 işçi TOPRAK ALTINDA KALDI .'' Evet ,evet onlardan biri de benim işte .İzlediler haberlerde ve unuttular .Soma faciası kadar ses getirmedi bu olay.Suçlayamam kimseyi .Hayat böyle .Şu an sıra bizde .Ateş bize düştü ,bizi yakıyor .
Duyuyorum konuşulanları ,haber spikerini de duyuyorum.
''Dünyanın en büyük kömür üreticisi Çin de 2008 de 100 milyon ton başına düşen ölüm sayısı 127 imiş , 2013 te 37 ye düşmüş .Amerika da 100 milyon ton başına 1 ila 6 kişi ölüm sayısı .Türkiye de ise 2000 de 100 milyon ton başına 710 kişi hayatını yitirmişken ,bu sayı 2008 de 722 ye çıkmıştır ''
'' 2004 yılında yapılan maden yasasındaki değişiklik madenleri yabancı sermaye ve özel sektöre açan yasa her yeri maden alanına çevirirken çalışanlarda ve çevrede büyük tahribata yol açtı ''
Başbakan Erdoğan : ''Biz yeni bir maden yasası hazırladık .Maden konusunda yabancı sermayenin Türkiyeye çekilmesine yönelik çalışmalarımızı hızlandırdık ,yabancı sermayeye her kolaylığı sağlıyoruz ''
''Bu maden ocağı cumhurbaşkanımız tarafından açılmıştır.Ciner grubuna bağlı Park elektrik tarafından işletilen bakır madeni 2004 te yapılan açılış törenine Erdoğan ,içişleri bakanı A.Aksu katılmıştı ''
''2011 de yine Ciner grubuna ait Kahramanmaraş Afşin ilçesindeki Çöllolar kömür sahasında 11 işçi yaşamını yitirmiştir ''
'' Son 5 yılda iş cinayetlerine kurban giden madenci sayısının 500 ü aştığı belirtilmiştir''
''Türkiye iş cinayetlerinde Avrupa 1. , dünya 3. dür '
''Soma daki faciadan 2 ay önce bakanlık müfettişleri tarafından yapılan denetimde hiç bir noksan bulunmayan ocakta ,2 ay sonra 301 kişi hayatını yitirmiştir ''
''Bu işin fıtratında var ''
Bir madenci diyor ki "2 hafta önce yine dinamit patlattıklarında 22 yaşındaki Fatih Durak, kafasına kaya düşüp öldü. Pazar günleri dışında her gün dinamit patlatılıyor. Köy ve çevresinde yer yerinden oynuyor. Göçüğün olduğu yerdeki tepenin yamacı haftalardır gözle görünür şekilde çatlaktı. Önlem almak yerine kamyonlarla toprak taşıyıp çatlakları kapatıyorlardı. Palya açılması gerekiyordu ama açılmıyor. Göçük olan tepenin arka tarafında da toprak gevşemiş durumda ama önlemler çok yetersiz. Bir amcaoğlumu çıkardılar. Hâlâ toprak altında yakınlarımız var. Kaza göz göre göre geldi"
Ama ben bunları duymak istemiyorum Güzel şeyler duymak istiyorum .Ama güzel bir şey gelmiyor kulağıma .Galiba ben de 1597 . işçi oluyorum ( 2016 da yılın ilk 10 ayında iş cinayetlerinde ölen işçi sayısı 1596 ) Ben de bir istatistik oldum ülkemde artık .Yurdumun insanının kaderi ,
30 bin şehit , 1596 maden işçisi , 2015 yılında 414 kadın cinayeti gibi .
Durun ,durun yine bir sesler geliyor yukarıdan kulağıma .Ama keşke bunları duymasaydım ,çünkü daha önce bunları çok duymuştum .Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı konuşuyor .Sayın cumhurbaşkanımın damadıymış galiba .Ne mutlu onlara ,çocukları ,damatları hep başarılı olmuşlar ,en iyi yerlere gelmişler .! Benim yavrularım da böyle olabilecekler mi acaba ,ya ben görebilecek miyim onları ?
Bakan bey Cumhurbaşkanımız ile Pakistan ve Özbekistan gezisine refakat ederken ,kriz masası ile sürekli iletişim halinde olup ,çalışmaları anlık takip ediyormuş .Diyor ki '' İnşallah umutlu bekleyiş noktasından ,allah nasip ederse sağ salim kurtarılmalarına umudu kesmeyeceğiz ,tabi ama süre uzadıkça bu umudun olumsuz etkilediği bir atmosfer var .Bu olayın esas sebebini araştırıp ortaya çıkaracağız '' Umutsuzluk ,karanlık .Benden bahsediyorlar .
Sağlık bakanımız da gelmiş .'' Ben ihmal görmedim '' diyor .Sayın bakanım ,sayın bakanım ben sizi görüyorum ,ihmal görmediniz de ,peki beni görüyor musunuz ? diye sesleniyorum ona da ama o da beni görmüyor ...
Tutuklanmalar olmuş .O arkadaşlarıma da üzüldüm aslında .Çünkü onlarda bu çarka uymak zorunda olanlar .Ekmek parası için çalışanlar .Ne derlerse uygulayanlar .Asıl suçlu mu ?Ben nereden bileyim ,garip bir madenci .Büyüklerimiz bilir tabi ki suçluyu .
Gittikçe artıyor soğuk ve karanlık .Titriyorum şu anda. .Üşüdüğüm için mi ,korktuğum için mi bilemiyorum .Ama titriyorum elimde değil .Benimle beraber sanki üzerimdeki 1 milyon metreküp toprak da titriyor .Duyduğum sesler ,gördüklerim bir yanılsama mıydı yoksa ?Karardı her yer birden iyice .Yoksa yoksa artık ....
Biraz daha ,biraz daha dayanmalıyım .Son bir defa daha seslenmeliyim sevdiklerime .Belki duyurabilirim sesimi , sesleneyim gücüm yettiğince ..
'' Canlarım ,hatta canımdan çok sevdiklerim , çocuklarım benim .Hediyeleriniz dolapta ...Canım karım benim ,kokusunu en çok özlediğim sana bir kez daha sarılabilseydim doya doya ..Sana aldığım kırmızı çiçekli eşarbın da çocukların hediyelerinin yanında .Sana ne kadar da yakışacak ,ben göremeyeceğim ama biliyorum bunu ''
Burası çok soğuk ve karanlık .Ve ben çok üşüyorum .
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder