3 Haziran 2017 Cumartesi

BİR ŞİŞE GAZOZ

                                 

                                 
         

                                   BİR ŞİŞE GAZOZ 

                 Bir şişe sade uludağ  gazozuyla başladı her şey. Tenefüs zili çalınca koşarak fırladı , kantine doğru .O kadar acıkmıştı ki.
                 -- Bir simit ve gazoz istiyorum , dedi .Elini cebine attı , sadece bir tanesini alabilecek parası olduğunu  gördü .
                 -- Gazoz kalsın ,dedi .Çok da susamıştı aslında.
   Tam o sırada bir kadın  eli  uzandı ve elde bir gazoz . 
                 -- Al , bakalım , bu gün benden olsun gazozun , dedi kadın .Bu el , kantinde çalışan bir kadının eliydi ,ve bu kadının sesi bir anne sesi gibiydi .
                 O an , o gazoz şişesinden uzanan elde , sadece bir şişe değil ,bir sıcaklık ulaşmıştı sanki tüm  hücrelerine.Minnet duygusunu tattırmıştı  minicik yüreğine .Onu düşünen , onu farkeden birinin eliydi bu el .Kimse uzatmamıştı ki ona ,değil gazoz ,susadığında bir bardak su , ya da yatarken bir bardak sıcak süt.
                 Ders zili çalıp da sınıfa girdiğinde , aklını bir türlü derse veremiyordu .Aklı fikri anne sesli kantinci kadındaydı  .
                 O gece , çocuk esirgemenin ,soluk  duvarlı koridorunda , yatakhaneye doğru yürürken ...Birbirine benzeyen , saçları aynı model kesik çocukların arasına karışırken  .....İçerisi sıcak olsa bile kendisini hep üşüten soğuk demir ranzasına uzanırken....
                 Kararını vermişti .Onun kızı olacaktı .O anne sesli kadının elini tutup ,bir daha bırakmayacaktı . Ertesi gün , heyecanla gitti okuluna. Derse yine veremedi kendisini .Tenefüste koştu , kantine .Yardım edeyim dedi , bulaşık yıkayan kadına.
             --  Olur mu hiç ? Sana bulaşık yıkatır mıyım ben dedi , kadın .Sen okuyacaksın , öğretmen olacaksın ,belki de bir avukat ..
Sohbet ettiler zil çalana kadar .Bir daha da her teneffüs yanında aldı soluğu , kantinde kendini buldu .Anlattı kendini anne sesli kadına .Ölen babasını , terkeden annesini , soğuk demirli ,hiç ısınmayan yatağını , soluk renkli duvarları ..
                     Ödevlerini ona kontrol ettiriyor , notlarını ona getiriyor ,beraber sohbet ediyorlar , beraber gazoz içiyorlardı .
Evet ,evet , onun kızı olmalıydı .Anne sesli kadın farklıydı , o şefkatliydi , ondaki sıcaklığı , onun kendisine verdiği değeri hissediyordu .
                -- Evet ,evet , onun kızı olmalıyım , dedi .
               Ertesi gün erkenden kalktı .Saçlarını yandan ayırdı , Özel günlerde taktığı beyaz kurdeleyi saçına taktı .Ayakkabılarını sildi pırıl , pırıl yaptı .Heyecanla okulun kapısından içeri girdi .Kararını vermişti , bu gün anne sesli kadına ,
               -- Senin kızın olayım  , seni hiç üzmem , hem öğretmen olunca sana da bakarım , ne olur benim annem ol , diyecekti.
                Ders zili çalıp sınıfa girince , kalbi küt küt atıyordu .Dersin sonunu bekleyemedi .Parmak kaldırdı , izin istedi öğretmeninden .Çıktı sınıftan , koştu kantine .Göremedi anne sesli kadını .Koridorları dolaştı , göremedi .Tam o sırada kantinden seslendi birisi , ve bir gazoz ile bir simit uzatıyordu kendisine bir el ,ama yabancı bir el ..
              ----- Nerede benim anne seslim , nerede o , diyebildi korka korka 
              ----- Artık çalışmayacakmış , memleketlerine dönüyorlarmış , dedi  boğuk , korkunç  bir ses .
Gerisini duyamadı , gazoz ve simiti masaya bıraktı .Saçındaki kurdeleyi çıkarıp ,buruşturup çöpe attı. Bilemedi nereye gideceğini ,sınıfa mı , bahçeye mi , sokaklara mı ?Bilemedi .
Ama bildiği bir şey vardı  , bir daha asla gazoz içemeyecekti .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder