YUNAN ADALARI -2-
Mavi suların beyazla bütünleştiği yere geldik .Şimdi kendimizi Yunan adalarında hissediyoruz.Mavi sular hepimizin ,Yunanistan başbakanı Çipras'ın deyimiyle Ege denizi balıkların , amma Santorini Yunanlıların .Volkanik yapısından dolayı liman bile yapılmamış . Gemiler açıkta demirliyor , küçük teknelerle geçiliyor adaya .Volkanik tepelerin üzerinde bir mücevher gibi salınıyor SANTORİNİ .Tam 3600 yıl önce volkanik patlama jeolojik yapay oluşturmuş ve o sırada Girit uygarlığı zirve noktasındayken , birden her şey sona ermiş .,bu da atlantis efsanesinin doğmasına sebep olmuş.
Kim gelmiş ilk önce , kimler yerleşmiş bu tepelere ,ne hayatlar , ne öyküler var kim bilir buralarda. Fenikeliler , Dorionlar ,Mısırlılar ,Romalılar , Bizanslılar , Osmanlılar .Paylaşılamamış ,herkes elde etmek istemiş .Masal gibi , açık gözlerle hayal kurmak gibi . Dalıp dalıp gitmek gibi .
Neyse biz konumuza dönelim .Tarihçesi nasıl olsa internette bulunabilir. Küçük teknelere binip eski limana indik ve oradan tepede kurulmuş Fira merkezine gitmek için , gitmek ama nasıl ?Tercih sizin .En zoru yürüyerek 600 merdiven çıkmak , ya da eşek sırtında çıkmak , ve tabi ki en kolayı bir bilet alıp teleferiğe binmek , bizlerin yaptığı gibi .
Sabahın erken saatlerinde FİRA 'dayız .Ama istikamet , kartpostallarda gördüğümüz manzarayı yaşamak için OİO'ya gitmek ,turist akınına uğramadan . Otobüs ararken Fira sokaklarında kayboluyoruz gerçekten , her gezginin istediği şeydir ya . Sonunda buluyoruz ve bir otobüse atlıyoruz OİO ya doğru .
Daracık sokaklar , yeni uyanan bir köy , satıcılar yeni başlamış dükkanlarını açmaya . Hangi birini fotoğraflasak , hangi birinin önünde selfie yapsak ...yetişmek mümkün değil .
Romantik evet bu kelime uydu bence , bu adaya romantic diyelim . Bu adada beyaz giyilir .Beyaz elbiseler ile beyaz evlerin arasında kaybolmak gerekir .
Örneğin bu balkonda kaybolmak istemez misiniz ? Bir süre sizi kimse bulamasın , sevdikleriniz merak etsin sizi , yokluğunuzu hissetsin .
Hangi balkon senin , hangi balkon benim ? Ne farkeder ki , dünya hepimize armağan değil mi ?
İnsan her yerde insan .İnanç farklı şekilleniyor coğrafyalarda .Hoşgörü , insanlık , vicdan , merhamet ,yardımlaşmaya ihtiyacı var tüm insanlığın . Çanlar kimin için çalıyor ?
Belki de Don Kişot gibi hissedebiliriz burada yel değirmenlerini görünce , haksızlıklara saldırabiliriz ,ama bu saldırı Santorini de ancak sevgiyle , aşkla ,çiçekle olur herhalde.
ya da bir yemeğe ne dersiniz bu köşede ? hesaplar mı , tamam canım ,bendensin .
Öğlene doğru kalabalık artmaya başladı . En güzel saatleri biz seçmişiz anladık ki .Tekrar Fira merkeze inip , ağaçların altında ,canlı müzik eşliğinde bir cafede soğuk bir şeyler içebilirsiniz artık değil mi .40 dereceli sıcaklıklarda .
Eğer Fira 'da yaşıyor olsaydık , konak kahve yerine kintos' da buluşurduk .Canlı müzik eşliğinde frapelerimizi içerdik , acaba yine siyaset , yine yıllardık bitmeyen sen ,ben kavgasına devam mı ederdik ?
Acaba şu şirin ,adanın sembolü eşekleri mi kullansak inerken bu sefer ? Neyse macera aramayalım şimdi .
Teleferik ile eski limana inip özlemle karşıda salınan gemimize özlemle baktık .
Bu arada i ki ünlü plajına gitmedik ne yazık ki .Siyah ve kırmızı plaja bizim yerimize gidenler oldu en azından .
BİTMEDİ ,AZ SONRA ,yani daha sonra ,MİKANOS .Nasıl anlatacağımı ben de bilemiyorum henüz .Göreceğiz bakalım .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder