22 Haziran 2016 Çarşamba

MUTSUZ KRAL

                                     
                                   



                                                         MUTSUZ      KRAL

       Bir ülke varmış çok eski zamanlarda.Bu ülkedeki insanlar mutlu olmayı bilmezlermiş.Çok güzel bir ülkeleri varmış aslında .4 mevsimin bir arada yaşandığı ,Üç bir tarafı denizlerle kaplı ,dağları ,ormanları ,madenleri ,bereketli toprakları ,nehirleri ,pamuk tarlaları ...Doğanın sundukları yani.
        Yaşadıkları topraklarda öyle medeniyetler kurulmuş ki ,hangi taşı kaldırsalar altından bir hazine çıkıyormuş .Adaletin temelleri  burada atılmış ,ticaret yolları burada inşa edilmiş ,ilk devletler bu topraklarda kurulmuş .
        O kadar çeşitli insan toplulukları yaşamış ki topraklarında .Dünyanın hiçbir yerinde görülmeyecek kültür zenginlikleri burada yer almış .Her dinden ,her dilden ,her ırktan ,her renkten insanlar yaşarmış bu coğrafyada.
        Ama ne yazık ki bu ülkede yaşayanlar  bulaşıcı bir hastalık gibi mutsuzluk hastalığına kapılmışlar.En küçücük sorunları büyütüp çözemeyen ,hayatı birbirlerine zehir eden insanlara dönüşmüşler.Kendisine benzemeyenlerden nefret eder hale gelmişler .Çekik gözlü yuvarlak gözlüden ,kara derili sarı deriliden ,güneşi seven yağmuru sevenden ,kahve seven çay sevenden  nefret eder hale gelmiş .
         Güçlü güçsüzü ezmekten zevk duymaya başlamış .Erkekler kaba kuvvetlerinin gücüyle ,kendilerine karşı gelen kadınlarını dövmeye ,yeterince hırslarını alamadıysalar öldürmeye başlamışlar, kadınlar  çaresiz kalmışlar .
         Çocuklar gelecekleri elinden alınmış ,bir oraya bir buraya savruldukları yetmezmiş gibi en güvendiklerinden darbeler yemişler ,en korunaklı yerlerde en tacizkar davranışlara maruz kalmışlar.
         O kadar mutsuzlarmış  ki kimsenin mutlu olmasına da dayanamaz hale gelmişler .Kendi topraklarında yaşayan tüm mutlu insanları mutsuz yapmak için ellerinden geleni yapmışlar  ,evlerinden sürmeye kalkışmışlar ,bizim gibi düşüneceksin ,bizim gibi konuşacaksın ,bizim gibi mutsuz olacaksın demişler,evlerini yıkmışlar ,kitaplarını yakmışlar ,bahçelerindeki papatyalarını kopartmışlar,Özgürce uçan martılara bile katlanamayıp ,başka gökyüzüne sürmüşler .
          Masal bu ya ,bu hastalığa bağışıklığı olan bir kaç kişi kalmış bu ülkede. Bir araya gelip ne oluyor bize ,neden bu hale geldik diye kafa yormaya başlamışlar ve  bir bakmışlar ki en mutsuz insan onları yöneten kralları imiş. Hiç bir şeyden mutlu olamayan,sahip olduğu hiçbir şeyle yetinemeyen ,açgözlü bir kralları varmış .Sarayından baktığı zaman mutlu insanlar görmeye dayanamadığı için mutsuzluk iksirini yaymakta hiçbir sakınca görmüyormuş .Bu birkaç kişi saraya krala ziyarete gitmeye karar vermişler .Kral onları kabul etmiş .Krala önce bir şiir ziyafeti çekmiş bir tanesi..Birbirinden güzel şiirler okumuş ,aşk dolu ,sevgi dolu dizeler ulaştırmış kralın taşlaşmış kalbine.Bir diğeri sevgi dolu bir kitaptan yine sevgi dolu satırlar okumuş krala ,kitaptaki satırlar kralın örümcek ağıyla kaplı beynine sızmaya başlamış .Bir diğeri almış eline fırçasını bütün sarayı rengarenk boyamaya başlamış ,bir gök kuşağı çizmiş ,kralı altından geçirmiş ,kralın hep gri gören gözleri renklerden kamaşmış .Diğer adam kemanını almış eline ,dayamış çenesine, birbirinden duygulu nağmeleri ulaştırmış kralın pas tutmuş kulaklarına ....
           Birden o ülkede çiçekler açmaya başlamış ,keman sesi dağ ,bayır ,ormana yayılmış , renkler saraydan sızıp tüm ülkeyi rengarenk boyamış ,kitaplardaki sevgi satırları ,şiirlerdeki aşk dolu dizeler insanların kalplerine ulaşmış.
           Erkekler kadınlarını sevmeye ,büyükler çocuklarını korumaya başlamış .Dilleri farklı olanlar sevgi dilleriyle birbirlerini anlamaya başlamış .Kara derili sarı deriliyi ,çekik gözlü yuvarlak gözlüyü ,güneş seven yağmur seveni ,çay seven kahve seveni kucaklamaya başlamış .yeni sevgi evleri inşa edilmiş  ,barış ülkede en çok kullanılan sözcük olmuş ,martılar geridönmüş ,başlamışlar özgürce kanat çırpmaya .
         Artık bu ülkede yeni bir salgın hastalık baş göstermiş ki   O hastalığın adı da MUTLULUK HASTALIĞI imiş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder