5 Ocak 2016 Salı

                                          MÜNİH GÜNLÜKLERİ


             Saat 14.30 .Münihe inmek üzereyiz.Kuşbakışı izliyoruz dünyayı .Alabildiğine tarım alanları ve hepsinin ortasında küçücük görünen çiftlikler .Dağınık yerleşim ama sanki uçsuz bucaksız.Pırıl pırıl bir hava bizi karşılıyor.Oysa yola ne kadar da korkarak çıkmıştık .Aralık sonu ve Münih.çok soğuktur diye düşünerek .Ama şanslıyız ne güzel .
            Pasaport kontrolu ,bagaj alımı derken kapıda tanıdık bir yüz ve arkadaşımız Sefa .bizi almaya gelmiş .neden zahmet ettin sefa diyoruz ama ,gerçek duygularımız oh be (Bandırmalıyız ya beya ) iyi ki geldin Sefa .
            Neyse daha otele gitmeden turlarımız başlıyor .
           STARNBERGER SEE .
            Münihin güneyinde yaklaşık 25 km uzaklıkta starnberg gölü yer alıyor.Sefanın kafasını dinlemek için gittiği ,kitabını alıp kendisiyle başbaşa kaldığı huzur ortamı .yürüyüş ve bisikletçiler için ideal alan, gölün etrafı 49 km civarındaymış .
              Aralık ayı ,süper hava ve noel tatili .Bu yüzden insanlar ellerinde köpekleri  ya da pusetlerde bebekleri ile bu güzel havanın tadını çıkarıyorlar.Kafelerde yer bulmak çok zor.Gölde kuğular yüzerken bizde kıyıdan onlara yürüyerek eşlik ediyoruz.
               Sonunda bir boş masa buluyoruz ,hemen birer kahve ,karşımızda alplerin manzarası ve arkadaşımızla tatlı bir sohbet ...eee daha ne olsun ki ..



ENGLİSH GARDEN
Bu günü ingiliz bahçesine ayırdık .Çünkü güzel havanın değerlendirilmesi gerekir.Münih merkezden kuzeydoğuya doğru yürüyerek gidilebiliyor.Biz her zamanki gibi yürüyoruz.Yaklaşık 40 dk yürüyerek bahçeye adım attık .Şehrin kıyısında  1789 yılında Newyorktaki cental parktan esinlenerek yapılmış ve ondan daha büyük bir alan.Yaklaşık 3.7 km kare..Ağaçlardan gökyüzü görünmüyor ki yapraklar dökülmüş ,hepsi çıplak .Dallar göğe uzanmış ,dua ediyor gibiler .Göller ,dereler ,kazlar ,ördekler ,spor sahaları ,aralara serpilmiş küçük cafeler .
Tatil günü olduğu için yine kalabalık.yürüyenler ,koşanlar ,bisiklete binenler ,yine herkesin elinde bir köpek .Öğrendiğimize göre kayıtlı hayvan sayısı  çok fazla  imiş .Sokaklarda başıboş hayvan yok tabi ki . Çocuktan çok köpek var gerçekten .
Yürüyoruz ,yürüyoruz ,bilmeden ,kendimizi bırakmış vaziyette .Bir insan kalabalığına denk geliyoruz.Bakıyoruz ki bir alan .Ortada kocaman bir kule.Çin kulesi imiş .Çevresinde self servis  yapılan küçük büfeler ,tahta sıralar ,masalar .Herkesin elinde bira ,yanında bretzel denilen simitler ,sıcak şarap ya da sıcacık kahve ..Güneşin sıcaklığı ve sıcak şarap .süper ,süper .
Bir yerlerden de müzik geliyor kulaklarımıza.Çin kulesinin en tepesinde bir müzik grubu ,bando gibi.Klasik parçalar kulaklarınızı ve ruhunuzu okşuyor ve dinlendiriyor .
Biraz ötede isar nehrinden insan eliyle yaratılmış eisbach ırmağında sörf yapan gençler .İşte burada da aksiyon .Hangisini tercih ederseniz.Herkese hitap ediyor bu huzur bahçesi .Bütün günümüzü geçirebiliriz burada.Ama güneş yavaş yavaş terkediyor ve güneşle beraber insanlar da  terkediyor bahçeyi artık .
Ülkemden uzak ,herkesin sokağa çıkabildiği ,evlere hapsedilmediği ,korkmadan konuşabildiği yerlerdeyim hem mutluyum ,hem düşünceli !!

 NOT:1. Burada mangal ve barbekü YASAKTIR .          2.Bahçede yer alan monpteros tapınağını (bakım yapılıyordu )ve gölü görmek mümkün olmadı .Bir gün yetmedi yani.

1 yorum: